Tepegöz ayyaşlar ve dilenciler tarafından anlatılan bir hikayedir. | Open Subtitles | (المارد) هي رؤاية قيلت من قبل السكارى والمُتسولون |
En azından Menander yalan söylemiyormuş. Tepegöz onları yemiş. | Open Subtitles | (مناندر) لَم يكن يكذب، (المارد) إلتهمهم! |
Tepegöz'ün onları kestirme yol ararken pusuya düşürdüğünü söylemişti. | Open Subtitles | إدعى بأن (المارد) هاجمهم بينما كانوا يبحثون عن طريق مُختصر |
Herkesin Marcus Ramulus'un Tepegöz'ü zaptettiğini görmesine izin ver. | Open Subtitles | دع الجميع ليرى بأن (ماركوس رومولوس) قد إعتقل (المارد) |
Hayır, konuşamazsın, çünkü bir Tepegöz ile oraya gitmiyorum. | Open Subtitles | كلّا، لا يمكنك، لأنّي لن أذهب مع مسخ صقلوبيّ. |
Tepegöz'ü başarıyla zaptetmiş olsaydı askerlerinin önünde gururla yürüyor olurdu. | Open Subtitles | لو نجح بإعتقال (المارد)! لكان سيقود قواته مُنتصراً |
Roma'nın Tepegöz zaferi domuzu ana yemek yapıyor. | Open Subtitles | نصر (روما) على (المارد) يستدعي خنزيراً كالطبق الرئيسي |
Adam-yiyen Tepegöz Roma'nın en adi suçlularıyla kapışmazsa tabii. | Open Subtitles | ليس إذا حرضنا (المارد) بالقتال ضد المُجرمين الأكثر حقارة في (روما) |
Bir başka insanın daha Tepegöz tarafından öldürülmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد شخصاً آخر مقتولاً من ذلك (المارد)! |
Sahibiniz benim, sizi Tepegöz'den uzağa güvenli bir yere götürüyorum. | Open Subtitles | بأني مالككم الأن... ، أقودكم لمكان أمين، وبعيداً من (المارد) |
Onu arenaya Tepegöz'le karşılaşması için attıklarında haçta ölmesine izin verseydim diye üzüleceksin. | Open Subtitles | عندما يرمونه إلى الساحة لمواجهة (المارد) ستتمنى لو أنك تركته يموت في هذا المُنعطف |
Tepegöz'ün önüne atacak yeterince adamımız var ama gladyatörler için bir başka fahişeyi kullanabilirim. | Open Subtitles | لدينا العدد الكافي لرميه على (المارد) لكن يُمكنني إستخدام تلك العاهرة لخدمة المُصارعين |
Endişelenmeyin vatandaşlar, Tepegöz hiçbir zaman çiğneyemeyeceği kadar ısırmaz. | Open Subtitles | لا تقلوا أيها المواطنون، (المارد) أبداً لا يقضم بأكثر مما يحتاج |
Romalıları eğlendirmek için arenada Tepegöz tarafından parçalara ayrılmaktansa özgürlüğüm için savaşmayı tercih ederim. | Open Subtitles | أفضل القتال حتى الموت لأكون حرة على الموت في الساحة مُمزقة من قِبل (المارد) -لإمتاع (الرومان ) |
Flavia, Tiberius'un Tepegöz'e hiçbir zaman özgürlük vermeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | (فلايفيا) تقول بأن (تيبيريوس) لن يمنح الفرصة للـ(المارد) ليكون حُراً |
İmparator Tiberius'un emriyle, iki tüccarı pusuya düşürüp öldüren Tepegöz'ü zaptetmek üzere harekata çıkmak için görevlendirildin. | Open Subtitles | بأمر من الإمبراطور (تيبيريوس)، عليك التجهز حالاً... لإعتقال (المارد) لأنه هاجم وقتل إثنان من تُجارنا |
Saragosa oyunlar için iki aslan ve iki kaplan sipariş etmiş, fakat Tepegöz'ün, Kartaca'dan getirdiği karavana saldırmasından yakınıyor. | Open Subtitles | (ساراجوزا) يشتكي بأنه طلب... (أسدان) و(نمران) للمُسابقات لكن (المارد) هاجم القافلة... |
Anlarsınız ya, kalabalık beni yakalanmış Tepegöz'le içeri girdiğimi gördüğünde tam bir coşku olacaktı. | Open Subtitles | أترى، عرفتُ ذلك حالما رآني الحشود... أقود (المارد) أسيراً... إلى (روما) |
Bilemiyorum. Bana burada kesin Tepegöz var gibi gelmedi. | Open Subtitles | لا أعلم، لا تبدو إليّ بفعل مسخ صُقلوبيّ. |
Sanırım Tepegöz işler için iyi olmadı. | Open Subtitles | أظنّ المسوخ الصقلوبيّة كانوا خرابًا للمشروع. |
Tepegöz mü olacak Hyde? | Open Subtitles | سايكلوبس : عملاق بعين واحد في الأساطير اليونانية |