Bundan böyle, yazarlığa devam edebilmek için, kendimle, kitaplarıma halkın vereceği tepkiye dair endişem arasına güvenli bir mesafe koymalıyım. | TED | يتوجب عليّ، أن أجد نوعاً ما مسافة آمنة بيني، ككاتبة، وقلقي الطبيعي حول أي رد فعل سيكون لما أكتبه، من الآن فصاعداً. |
Bu bir tepkiye yol açacak, Dünya'ya bir saldırı, muhtemelen. | Open Subtitles | ان ذلك سيؤدي بالتأكيد لإثارة رد فعل ربما هجوم آخر على وجه الأرض |
Domuz gribi ilk ortaya çıktığında, ilk haberler aşırı bir tepkiye sebep olmuştu. | TED | عندما ظهرت انفلونزا الخنازير، الأخبار المبدئية أحدثت ردة فعل مبالغ بها. |
Gösterdiği tepkiye göre yoktu. Epeyce üzgündü. | Open Subtitles | إتضح ذلك من ردة فعله لقد كان غاضباً جداً |
Verdiğin tepkiye çok memnun oldum, çünkü büyük bir hata yaptığımı söyleyeceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | أنا سعيد للغاية لرد فعلك ، لأنني أعتقدتُ أنك كنت ستخبرني أنني أقوم بخطأ فادحاً |
Söylediğim şeye verdiğin tepkiye bakarak evet. | Open Subtitles | هل انا؟ بناء على رد فعلك نعم استطيع ان اقول هذا |
Serumun içindeki organometaller, sütün içindeki fosfat ile tepkiye girmiş olmalı. | Open Subtitles | - لا بدّ أنّ المعادن العضوية بالمصل قد تفاعلت مع الفسفات الموجود بالحليب |
Bu, vücudunun kemoterapiye vereceği tepkiye bağlı. | Open Subtitles | الأمر يعتمد على ردّة فعل جسدك للعلاج الكيميائي. |
Bugünkü krize verdiğin duygusal tepkiye bakmaksızın bugün seni masada istiyorum. | Open Subtitles | سأطلب منجد جدولة كل رد فعل عاطفي نظراً لكارثة اليوم |
Geçmişindeki bir travmanın şu anda fiziksel bir tepkiye neden olması. | Open Subtitles | انها ذكرى صدمة من ماضيكِ الذي يسبب لكِ رد فعل الجسدي في حاضركِ. |
Dinle, havalandırma sisteminden havaya tahriş edici bir madde yayılmış olabilir ve tüm mevcut personelin olabilecek herhangi bir tepkiye karşı konuklarla ilgilenmelerini istiyorum. | Open Subtitles | لا يمكننى البقاء وقتاً إضافياً زوجتى متأخرة بأسبوع اسمع, نظام التهوية قد يكون اطلق مادة الى الهواء وأحتاج لكل الموظفين المتاحين للتعامل مع الضيوف فى حالة لو حدث أى رد فعل |
Bir daha maruz kalırsa anafilaktik tepkiye yol açabilir. | Open Subtitles | التي يمكن أن تؤدي إلى رد فعل تحسسي |
Aşırı tepkiye üç, iki, bir... | Open Subtitles | رد فعل مبالغ فيه في ثلاث... اثنين.. واحد.. |
İsminin aldığı tepkiye bayılıyorum. | Open Subtitles | أنا أحب ردة الفعل التي تظهرعندما ينطق هذا الاسم |
Basitçe görme merkeziyle beynin duygusal merkezi arasındaki sinir bağı kopar, o yüzden bir sevdiğine bakmak beklediğin duygusal tepkiye yol açmaz. | Open Subtitles | و المركز العاطفى فى الدماغ تم قطعه لذا رؤية الاحباء لا يثير نفس ردة الفعل العاطفية المتوقعة |
İki evren az da olsa birbirine geçmiş olsa da bir evrende olan şeyin diğer evrende tepkiye sebep olacağı aklımıza gelmezdi. | Open Subtitles | لكن لم يخطر ببالنا أبداً أن حدث في أحد الأكوان سيسبب ردة فعل في الأخر |
Halkın boşanmanıza verdiği tepkiye şaşırdınız mı? | Open Subtitles | هل تفاجئت من ردة فعل الشعب على الإنفصال ؟ |
Yüzümde duygusal bir tepkiye ve tam senin suratına inecek fiziksel bir tepkiye hazırlıklı ol. | Open Subtitles | أنت على وشك رؤية ردة فعلٍ عاطفية على وجهي,وردة فعل فيزيائية متوجهة مباشرة نحو جسدك. |
Tepkiniz benim ilk öğrendiğimde verdiğim tepkiye çok benziyor. | Open Subtitles | قمتُ بنفس ردّة فعلك عندما علمت |
Bu olaya gösterdiğin tepkiye inanamıyorum. | Open Subtitles | حسناً، لا أصدق ردّة فعلك على هذا الأمر |
Laura'nın terapisini durdurmayı konuşmayı öneriyorum ve verdiğin tepkiye bak. | Open Subtitles | (أنا أقترح, أن نتحدث عن إيقاف علاج (لورا و انظر إلى رد فعلك |
Verdiği tepkiye. | Open Subtitles | الطريقة التي تفاعلت معها؟ |