Çanakotunu tetiğine basar ve milisaniyeler içinde tuzak kapısı açılır ve iribaş içeri çekilir. | TED | تصعد الشرغوف على زناد هذا النبات، وفي بضع ميلي ثانية، يُفتح باب المصيدة فجأةً ويسحبها إلى الداخل. |
Yerdeki insan eti parçalarının her birinin gözünün içine baktığına emin olduktan sonra 357'lik Magnumun tetiğine bastı. | Open Subtitles | لقد تأكدت من أن كل واحد من اولئك القذارة البشرية ينظر الي عينيها قبل ان تضغط زناد مسدس "بلاتنيوم357" |
Zil silahın tetiğine bağlıymış. | Open Subtitles | الجرس وصلَ مع زناد السلاح. |