Ölümü kabullenmek demek fiziksel varlıklar olduğumuzu ve çevresel zehirler hakkındaki araştırmaların teyid ettiği gibi çevreye yakından bağlı olduğumuzu kabul etmektir. | TED | إن قبول الموت يعني قبول أننا كائنات طبيعية تلك التي ترتبط ارتباطا وثيقا بالبيئة، كما أكد ذلك البحث عن السموم البيئية. |
Lütfen bana başkanın, yemin seremonisine katılacağını teyid ettiğini söyle. | Open Subtitles | ارجوكِ اخبريني بأن الرئيس أكد بأنه سيحضر مراسم حِلف السيدة الأولى |
Ve Reddington hepsinin bu toplantıya katılacağını teyid etti öyle mi? | Open Subtitles | وهل أكد " ريدينجتون " أن جميعهم سيحضرون ذلك الإحتماع ؟ |
Bunu gece yarısı, ses de teyid etti. | Open Subtitles | أكد الصوت ذلك وسط الليل |
Yüksek mahkeme de teyid etmişti. | Open Subtitles | مجلس القضاء أكد على ذلك |
Duyduğunu teyid et | Open Subtitles | أكد لي أنك مازلت تسمعني. |
teyid ediyorum. | Open Subtitles | أكد على ذلك. |