teyzesiyle yaşamaya gönderebileceğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | و أظن أني سأرسله ليعيش مع عمته |
ıki gün önce teyzesiyle konuştum, ama o da haber alamamış. | Open Subtitles | تحدثت مع عمته قبل يومين |
Richie'nin en iyi dostu Eli Cash karşı binada teyzesiyle oturuyordu. | Open Subtitles | أفضل أصدقاء ريتشي ( إيلي كاش ) كان" "يعيش مع عمته "في بناية على الشارع المقابل" |
Yani annenin teyzesiyle kuaförüm kuzen oluyorlar. | Open Subtitles | إذا هذا يعني عمة أمك هي إبنة عم مصصفة شعري |
- Ne? Gidip Basanti'nin teyzesiyle konuş ve öyle bir etki bırak ki yaşlı kadın evliliğimize karşı çıkmasın. | Open Subtitles | اذهب وتكلم مع عمة باسنتي من اجلي. |
Kaybolduğu gece, kurban teyzesiyle birlikte kalıyordu ve evden çıkması gerekti... | Open Subtitles | كانت الضحية قد ذهبت لمنزل عمّتها وغادرت مسكنها |
Şehre inecek. Riverside Café"de teyzesiyle yemek yiyecek. | Open Subtitles | ستكون بالمدينه الليله لتناول العشاء مع عمتها في مقهي علي الميناء |
O da teyzesiyle kaldı. | Open Subtitles | وعندها تُرِك مع عمته |
Güvende, Isabelle teyzesiyle birlikte Upper Peninsula'da. | Open Subtitles | إنه بخير إنه مع عمته (إزابيلا) في شبه الجزيرة الشمالية |
teyzesiyle. | Open Subtitles | عمته |
Bay F'in teyzesiyle ben yokken ilgilenebilir misiniz? | Open Subtitles | إن لم تمانع الجلوس مع عمة السيد "أف" أثناء غيابي؟ |
Dollis Hill'de Zeppa denen çok garip bir teyzesiyle yaşıyormuş. | Open Subtitles | ...... لقد انهى حياته مع عمة غريبة جدا اسمها (زيبا) في تَلِّ (دولز) |
Lana' nın teyzesiyle aynı kulüpteyim. | Open Subtitles | أنا في النادي مع عمة (لانا) |
Göz göre göre teyzesiyle sahte ensest kaçamaklar yapıyorsun! | Open Subtitles | .. أنت كانت لديّك ! علاقة مؤقّتة واضحة مع عمّتها |
Altı yaşındaymış ve Margate'teki Bunny teyzesiyle kalıyormuş. | Open Subtitles | كانت في السادسه وتجلس مع عمتها باني في مارجيت |
O kızın teyzesiyle başı derde girecek. | Open Subtitles | ستتلقى التوبيخ من عمتها تلك الفتاة |