Seni özlemle dolu hale getiren kadın Therese Farner. | Open Subtitles | المرأة التي جعلتك تغرق بالحنين. اسمها تيريز فاغنر. |
Therese'ye Almanya'da kalmayı düşündüğümü söyledim çünkü bunla ilgili yazacak pek bir şeyim yoktu. | Open Subtitles | أخبرت تيريز أني أريد البقاء في ألمانيا. لأني لست أعرف إلا القليل للكتابة عنه. |
Therese Johaug'u daha önce görmediyseniz... | Open Subtitles | كما لم ترى تيريز يوها من قبل. المهمة صعبة على المتزحلقة |
Antonia ve Danielle, Eğri Parmak ziyaretlerine, Therese'yi de götürdüler. | Open Subtitles | (دانيال وأنطونيا) كان يأخذوا (تريزا) معهم لزيارة (كروكد فينجر). |
Therese Eğri Parmak'ı, Danielle'den çok daha iyi anlıyordu. | Open Subtitles | وبدى أن (تريزا) فهمت (كروكد فينجر) أفضل من (دانيال). |
Ana vatanı olan Avusturya'da, artan Yahudi düşmanlığı nedeniyle güvenliği İngiltere'de arayan, dadıları Therese Steiner da onlarla birlikteydi. | Open Subtitles | كان مربية أطفالهم معهم "تيريزا شتاينر" التى إلتمست الأمان في بريطانيا من تزايد معاداة الساميّة في وطنها ، النمسا |
Therese, buluşmayı çok isterim ama sanırım Anita'yı evde bırakıp geleceğim. | Open Subtitles | (تريز) أود أن أجتمع بكم ولكن أعتقد أني سأترك (أنيتا) بالمنزل |
Rahibe Therese dışarıda, etrafta devriye geziyor. Paniğe gerek yok. | Open Subtitles | الأخت تريسا في الخارج تنظم الشبكة, لا داعي للذعر |
Therese, istisnasız herkesin moralinin içine sıçan birini mi hak ediyor? | Open Subtitles | هل تستحق "تيريز" شخصاً يجعل كل شخص يشعر بأنه سيء جداً؟ |
Arkadaşlar bu Rahibe Marie Therese Francine Dubois. | Open Subtitles | الجميع، وهذا هو الأخت ماري تيريز فرانسين دوبوا. |
Therese'den ona ve annesine olanlar hakkında birşeyler öğrendim. | Open Subtitles | علمت أشياءا من تيريز حول ما حدث له ولأمه |
Ben Therese ile evlendiğimde de daha iyi davranmadı. | Open Subtitles | لم يكن تصرفه أفضل عندما تزوجت تيريز |
Mary, Lux, Bonnie ve Therese okula sanki hiçbir şey olmamış gibi geldiler. | Open Subtitles | (ماري)، (لكس)، (بوني) و (تيريز) أتين للمدرسة ، وكأنّه لم يحدث أيّ شئ |
- Therese. - Açsana, araba kullanıyorum. | Open Subtitles | إنها "تيريز حسناً, قم بالإجابة على الهاتف, إنني أقود |
Adım Rahibe Marie Therese Francine Dubois. | Open Subtitles | اسمي الأخت ماري تيريز فرانسين دوبوا. |
Ve Therese ve Parmak birbirlerini yürekten kucakladılar. | Open Subtitles | واستطاع (فينجر) و(تريزا) أن يحتوا بعضهم البعض. |
Therese Letta'nın büyük oğlu Simon'la beraber büyüdü. | Open Subtitles | نضجت (تريزا) مع (سيمون), الأبن الأكبر لـ(ليتا). |
Therese kısa zamanda, düşünce için beyinden fazlası gerektiğini keşfetti. | Open Subtitles | وبعد فترة صغيرة أكتشفت (تريزا) أن التفكير يحتاج لأكثر من مجرد عقل. |
Germaine, Sabine, ve Therese'nin parasını ödüyorum. | Open Subtitles | "حتى أننى أدفع لـ "جيرمان" , "سابين "و "تيريزا |
Therese ile sen diskoya alındınız ama Bo ile Rick alınmadı. | Open Subtitles | فأنتِ و(تريز) كان مرحب بكم في النادي ولكن ليس لـ(بو) و(ريك) |
Onlar Rahibe Therese'i kafasından vurdu. | Open Subtitles | لقد أطلقوا النار على رأس الأخت تريسا |
Evet, buraya sık gelirim. Ben, Therese. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} أجل، آتي لهنا كثيرا أنا (ثيريز) |
Kalabilirsin. Therese eşyalarımı bu sabah taşıyacak. | Open Subtitles | ستنقل تيريس اغراضي في الصباح |