Bir tanesini seçelim, mesela, yeşil tişörtlü olanı. | TED | دعونا نختار واحد فقط ، على سبيل المثال ، ذو القميص الأخضر. |
Ailenin babası olan pembe tişörtlü herif daha yeni akıl hastanesinden salıverildi. | Open Subtitles | الرجل الذي يرتدي القميص الوردي هو رب العائلة، والذي اُطلق سراحه مؤخراً من مصحّ للأمراض العقلية |
Biliyordum! O ıslak tişörtlü resmimi silmedin, değil mi? | Open Subtitles | عرفت هذا, مازال لديك صورة القميص المبلل, أليس كذلك؟ |
Algoritma daha önce siyah tişörtlü gitar çalan birini hiç görmemişti. | TED | هذه الخوارزمة لم ترى من قبل رجل يرتدي قميص أسود ويعزف على الجيتار |
Motor tişörtlü birisinin yüz bin kazandığını duydum. | Open Subtitles | سمعت أن رجلاً يرتدي قميص دراجة ربح مائة اللف |
McGarrett, sarı tişörtlü birini gördüm, firavun faresi gibi kaçıyor. | Open Subtitles | "مكغاريت" أرى شخصاً بقميص أصفر يتحرك كنمس. ممتاز, ممتاز, ممتاز. |
Sen de, köpek yavrusu tişörtlü, küçük kız. | Open Subtitles | أنت أيضا أيتها الصغيرة بالقميص ذي الجرو. |
Bir keresinde dediğine göre restaronda çizgili tişörtlü bir adam görmüş. | TED | في إحدى المناسبات قالت إنها ترى رجل يرتدي قميصاً مخططه في مطعم |
Bu o adam, turuncu tişörtlü. | Open Subtitles | انها خائفة من المهرج هذا الرجل صاحب القميص القديم |
Şurada oturan kız, mavi tişörtlü olan. | Open Subtitles | إنها مَن تجلس هناك مرتدية القميص الأزرق حسناً. |
Bu her zaman siyah tişörtlü olmana neden olabilir Trina. | Open Subtitles | هل تعلمي ما معنى ذلك ستبقى بهذا القميص الأسود إلى الأبد؟ |
Örneğin şu gördüğümüz tişörtlü adam... O mutlu. | Open Subtitles | مثل الرجل الذى رأيناه و يرتدى القميص المنقوش أنه يبدوا سعيدا |
Mavi tişörtlü. Dene bakalım. Muhabbeti kur hemen. | Open Subtitles | صاحبة القميص الأزرق, هيا تحرك فقط تكلم, إبدا بأي محادثة |
İhtiyacın olan her şeyi Marco'ya sorun, sarı tişörtlü olan. | Open Subtitles | اسألي ماركو عن أي شيء تريدينه إنه الشاب ذو القميص الأصفر |
Çok sağolasın. Hey mavi tişörtlü, tükürmek yok. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً لك لا تبصق يا صاحب القميص الأزرق |
Beyaz, sarı tişörtlü, kot pantolonlu. Doğuya doğru kaçıyor. | Open Subtitles | قوقازي , قميص أصفر وجيز ويتوجه شرقاً إلى أوفرلي |
Peki, turuncu tişörtlü çocuk ne oldu? | Open Subtitles | إذاً ، ماذا عن الفتى الذي يرتدي قميص أورنجي ؟ |
1.80 boyunda, kahverengi saçlı, pembe tişörtlü mavi pantolonlu ve sarı ayakkabılı. | Open Subtitles | بطول 6أقدام، شعر بني، قميص وردي بنطال أزرق وحذاء أصفر |
Altı yaşında, yeşil tişörtlü bir çocuk. Sanmıyorum ama çok meşguldüm. | Open Subtitles | ــ عمره 6 سنوات , بقميص أخضر ــ لا أعتقد ذلك , لكننا |
Kırmızı tişörtlü adamı izlemeye başlayın. Yaptığı her şeyi bilmek istiyorum. - Evet, efendim. | Open Subtitles | ابدأ تتبع هذا الرجل بالقميص الأحمر أريد أن أعرف كل شىء يفعله |
Siyah tişörtlü, yağlı saçlı bir şüphelinin peşindeyim. | Open Subtitles | أنا أسعى خلف مشتبه به يرتدي قميصاً أسود و شعره ناعم |
Diğeri de, minyon tipli, kot pantolon ve siyah tişörtlü. | Open Subtitles | الآخرون a صغير البنية، جينز، فانيلة سوداء. |
Peki sadece yeni tişörtlü veya etekli ama aynı stresli kişi olduğunu hiç anlamıyor musun? | Open Subtitles | ألا تدركين أنك في النهاية نفس الشخص المتوتر و لكن تلبسين قميصا جديدا أو تنورة جميلة؟ |
Geride, turuncu tişörtlü. | Open Subtitles | بالخلف هناك فى السويت شيرت البرتقالى |
Kırmızı tişörtlü bir kadın ormandan dışarı koşmuştu. | TED | و ظهرت من الغابة امرأة ترتدي قميصًا أحمر |