Kaymak tabaka sabah güneşinin keyfini sürer avam tabaka soğuktan titrer. | Open Subtitles | ،الطبقة العليا تفرح في شمس الصباح والطبقة الدنيا، ترتجف في البرد |
Eğer emrettiğim işi savsaklar ya da gönülsüz yapacak olursan, öyle bir işkence yaparım ki sana, kemiklerin sızlar, vahşi hayvanlar böğürtünden titrer. | Open Subtitles | إذا تجاهلت أمري و لم تنفذه سأنزل بك التشنجات حتى تكسر عظامك كلها و ترتجف الضواري من نعيبك المشؤوم |
Düzüşünce hayvan gibi düzüşürüm. Gürlerim, yer gök titrer. | Open Subtitles | عندما أمارس الجنس بوحشية الأرض ترتجف |
-Böyle günlerde ellerim titrer. | Open Subtitles | لا أعرف إن أياما مثل هذه تجعل رأسي يرتجف |
"O da, şaşkın ve titrer bir şekilde konuştu. | Open Subtitles | "لذا، إنه قال وهو يرتجف ومندهش، |
Ya ellerin titrer de sadece yaralanırsa ne olacak? | Open Subtitles | و ماذا كان سيحدث لو ارتجفت يداك و أصيب فقط |
Titrek ayakları dengeyi sağlamaya çalışır, dört ayak üzerinde durana kadar titrer. | Open Subtitles | تلك الساقان المُرتجفتان اللتان تُحاولان تحقيق التوازن، يهتز حتى يجد نفسه على أربع. |
Dudaklar neden titrer,söylemeye gücü yetmez. | Open Subtitles | لماذا ترتجف الشفاه عير قادرة على النطق |
Dudaklar neden titrer, söylemeye gücü yetmez | Open Subtitles | لماذا ترتجف الشفاه عير قادرة على النطق |
Dudaklar neden titrer,söylemeye gücü yetmezy | Open Subtitles | لماذا ترتجف الشفاه عير قادرة على النطق |
Vücudun titrer. | Open Subtitles | "الجسم يرتجف". |
Vücudun titrer. | Open Subtitles | "الجسم يرتجف". |
Vücudun titrer. | Open Subtitles | "الجسم يرتجف". |
Ya ellerin titrer de sadece yaralanırsa ne olacak? | Open Subtitles | و ماذا كان سيحدث لو ارتجفت يداك و أصيب فقط |
Sally'nin sandalyesi adaletin gücüyle titrer. | Open Subtitles | كرسي سالي يهتز بقوة القانون |
Daha çok titrer. | Open Subtitles | انه يهتز أكثر فأكثر |