İşte o an "eğitimin tamamlanana dek tokat atmak yok"un neden en önemli kural olduğunu anladım. | Open Subtitles | و حينها أدركت لما لا صفع حتى يكتمل تدريبك هي القاعدة الأهم |
Bu Kraliçe Victoria'nın yüzüne tokat atmak gibi bir şeydi. | Open Subtitles | كان مثل صفع الملكة (فيكتوريا) نفسها على الوجه |
Sana hem sarılmak hem de tokat atmak istiyorum. | Open Subtitles | أُريد معانقتكِ و صفعكِ بنفس الوقت |
Yüze tokat atmak, küçük düşürücü olabilir. | Open Subtitles | صفعه على الوجه قد تكون مذله |
Tükürmek veya birine tokat atmak gibi. | Open Subtitles | عند ارتكاب افعال بسيطة كالبصق او الصفع |
Eğer bana "tatlım" dersen, sana tokat atmak zorunda kalırım. | Open Subtitles | "إن دعوتني"عزيزتي فسوف أصفعكِ |
Sessizliğinle tokat atmak gibi. | Open Subtitles | إنها مثل صفع شخصاً ما بالصمت |
Fransada kadına tokat atmak yasaktır. | Open Subtitles | في فرنسا صفع النساء غير مسموح |
Şu aşırıcıya bir tokat atmak üzereyim! | Open Subtitles | أنا على وشك صفع المنتحلة |
"ama şuan sana baktığımda... yüzüne kocaman bir tokat atmak istiyorum." | Open Subtitles | اريد فقط صفعكِ على وجهكِ |
Memphis'teki tokat atmak istediğim ikinci adam. | Open Subtitles | ثاني رجل في "ميمفيس" أريد صفعه. |
Asıl öğrenmem gereken tokat atmak. | Open Subtitles | ما أحتاج حقا هو تعلم الصفع |