D'lerimizi hak etmek için uzun saatler çalışan hepimizin yüzüne bir tokat gibi. | Open Subtitles | إنها صفعة في الوجه لكل شخص يذاكر بشدة لساعات طويلة للحصول على المقبول |
Bu atılmış bir tokat gibi. Yani bu sana destek olamadığımı düşünüyormuşsun gibi. | Open Subtitles | لكنها صفعة على الوجه، أعنى الأمر أشبه وكأنكِ تظنين أنى لا أدعمكِ مالياً |
Düşünüyordum da yüzüme gelen bu yumruk bir tokat gibi oldu. | Open Subtitles | كنت أفكر تلك اللكمة في الوجه، كانت صفعة حقيقية في الوجه |
Her yıl insanın yüzüne vurulan tokat gibi bir şey. | Open Subtitles | انه... انه مثل صفعة سنوية على الوجه من تلك المجلة |
Size yemeğe geç kalmanızın suratına bir tokat gibi geldiğini ve teklifinizi alıp götünüze sokmanızı söylememi istedi. | Open Subtitles | ارادني ان اخبرك ان تتأخر على العشاء هي صفعة على الوجه و يمكنك ان تأخذ عرضك و تضعه في مؤخرتك |
Nedense teknoloji, bunlara sahip olanların içinde bulunduğu; herkesin onlarla aynı imkânlara sahip olduğuna dair sanrıyı devam ettiriyor gibi gözüküyor ve sonra bu, yüze inen ironik bir tokat gibi, gerçek oluyor. | TED | لسبب ما، يبدو التكنولوجيا خالدة الوهم لأولئك الذين لديهم , يفعل ذلك الجميع، وبعد ذلك، مثل المفارقات صفعة في الوجه، يجعله صحيحاً. |
Suratıma bir tokat gibi çarptı, biliyor musunuz. | Open Subtitles | إنها صفعة على الوجه اتعلم ذلك؟ |
Bir tokat gibi bir şey, bir kapıdan giriyorsun... ve bütün çocukların adeta uçar gibi sınavı cevapladıklarını görüyorsun. | Open Subtitles | إنها صفعة علي الوجه... عندما ترى الأطفال يختبرون ويمرون خلاله |
Biliyor musun, bu suratıma atılan bir tokat gibi. | Open Subtitles | تعلمون، وهذا هو مثل هذه صفعة في وجهه. أعني، أنا أختك... |
Eyalet, çocuk için istenilen diplomatik dokunulmazlığın genişletilmesinin Çin'in suratına bir tokat gibi inmesinden endişelendiler. | Open Subtitles | قلقت الوزارة من أن يشكل تمديد الحصانة لتطول الشاب صفعة لـ"الصين" |
İkimizin de yüzüne tokat gibi indi. | Open Subtitles | يا لها من صفعة على وجهنا |
tokat gibi bir şey düşünüyordum. | Open Subtitles | كنتأفكربشيءمثل . صفعة. |
Hep surata tokat gibi çarpılan gerçeklere saygı duymuşumdur. | Open Subtitles | دائماً ما أفضل صفعة قوية. |
Hep surata tokat gibi çarpılan gerçeklere saygı duymuşumdur. | Open Subtitles | دائماً ما أفضل صفعة قوية |
Hep surata tokat gibi çarpılan gerçeklere saygı duymuşumdur. | Open Subtitles | دائماً ما أفضل صفعة قوية |
Onun atanması Senato'ya tokat gibi indi. | Open Subtitles | تعيينها كان صفعة لمجلس الشيوخ |
Finn'e işi vermek, ofisinde çalışan, göz ardı ettiğin tüm kıdemli avukatların suratına atılan bir tokat gibi görünecek. | Open Subtitles | إعطاء (فين) الوظيفة سيُرى وكأنه صفعة في وجه كل محامٍ بارز في مكتبك |
Suratıma atılmış bir tokat gibi. | Open Subtitles | إنها صفعة على الوجه |