Jas, Tom'a benimle sadece Robbie'yi kıskandırmak için çıktığını söylemiş. | Open Subtitles | جاز أخبرت توم بأنك خرجت معي فقط لجعل روبي يغار. |
Tom'a da hep aynısını yapıyordum o bıkıp beni terk edene kadar. | Open Subtitles | انا افعل ذلك بـ توم منذ الأزل حتى مل مني و رحل |
Derdim, senin Tom'a boktan şeyler yapman, kızıl saçlı sikici. | Open Subtitles | مشكلتي هي حماقة ما فعلتيه مع توم أنتي حقاً لعينة |
Bilmiyorum. Tom'a göre kararlı vede hoş bir kadınmış . | Open Subtitles | لا أَعْرف بالنسبة لتوم هي إمراة ذات عزم وتصميم |
Tom'a doğum günü hediyesi olarak, Alec'le verdirdiğimiz yılandan. | Open Subtitles | سم الثعبان الذى اعطاه أليك لتوم فى عيد ميلاده |
Bu karşıtlığı incelemek için, ben sabit dururken hareket edip Tom'a lazer tutarsam ne olacak inceleyelim. | TED | لاستكشاف هذا التناقض، لنشاهد ماذا يحصل إذا بدأت بالتحرك بينما أقف وأسلط الليزر على توم. |
Ama gelecek sefere Tom'a ihtiyacın olursa, bunu hatırlarım. Harika, Mac. Harika. | Open Subtitles | لكن عندما تحتاجون توم فى شيء مرة اخرى، سأتذكر هذا رائع ماك رائع. |
Tom'a sorsan iyi edersin. Beni benden daha iyi tanıyor. | Open Subtitles | من الافضل ان تسأل توم فهو يعرف اكثر مما اعرفه عن نفسي |
Tom'a sormalısın. O koydu. | Open Subtitles | من الأفضل ان تسأل توم لأنه هو الذي أحضره لي |
Bu lezzetli somonu Tom'a verecektim ama sen de alabilirsin, küçük dostum. | Open Subtitles | كنت ساعطى هذا السلمون اللذيذ الى توم و لكن من الافضل ان تاخذه بدلاً منه يا صغيرى |
Bak , önemli olan şu ki , birinin Tom'a yardım etmesi gerek. | Open Subtitles | انظر، الشيء المهم، يجب ان يساعد توم شخص ما |
Grace o gece Tom'a gitti ve ona tavsiyesine uyup kasabayı terk etmeye hazır olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ذهبت غرايس لرؤية توم في آخر الليل،و أعلمته أنها جاهزة لكي تتبع نصيحته و تغادر البلدة. |
Ama Tom'a göre, bu durumda paraya ihtiyaçları olacaktı. | Open Subtitles | وافقوا بأنّ بن إمتلك الشروط الممتازة. لكنه كانت هناك مشكلة و هي المال المتطلب، توم إستنتجَ، |
Tom'a fazla müsamaha gösterdik. | Open Subtitles | ليز على حق. نحن جميعنا تساهلنا بما فيه الكفاية مع توم. |
Tom'a katılıyorum. | Open Subtitles | يجب أن أذهب مع توم أعتقد أن هناك فرصة جيدة جدا |
Aynen öyle. Şimdi Tom'a kulak verelim. | Open Subtitles | بالفعل , ونرغب الاَن بالتحدّث للمدير التنفيذي توم ستيرلينغ |
Jas, Tom'a benim Robbie için Sürtük Lindsay'den çok daha iyi olduğumu söyleyebilir misin? | Open Subtitles | جاس, اتعتقدين, ربما بإمكانك اخبار توم كم انني مناسبة لروبي اكثر من لندزي الخبيثة؟ |
Charlie, benim öfke terapistimdi aynı anda fobilerim için de Tom'a gidiyordum. | Open Subtitles | تشارلي كان معالجي للتحكم بالغضب في نفس الوقت كنت أذهب لتوم بسبب إصابتي بالفوبيا |
Böyle oluyor çünkü esrarengiz bir şekilde ses ve görüntü olarak Tom'a bire bir benziyorum. | Open Subtitles | انها فقط حتى يحدث أنا تحمل تشابه غريب، جهارا وجسديا، لتوم. |
Bunu Tom'a borçlu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقال أنه مدين لتوم , ليفعل ماهو صحيح |
Bunlardan Tom'a bahsettin mi? | Open Subtitles | هل قلتِ أي من هذا لتوم ؟ ؟ |