tonla para kaybedeceğim ve bir arkadaşımı öpmek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | سوف اخسر الكثير من المال سوف اضطر ان اقبل رجل |
Elbisemi mahvediyorsun! Ona tonla para verdim ben. | Open Subtitles | لقد أفسدته دفعت الكثير من المال لهذا الفستان |
Senin Sugar Bowl felaketinde tonla para kaybettim. | Open Subtitles | لقد خسرت الكثير من المال بسبب مباراة البطولة تلك |
Ailesi zengin, kendisi kibar, ve tonla para kazanıyor. | Open Subtitles | عائلته غنية ،, وهو شخص لطيف, وهو يكسب طن من المال. |
tonla para verip aldığı bir elbiseyi kendisine küçük gelmeden önce giymek isteyen bir kadınım. | Open Subtitles | أنا إمرأة أنفقت مالاً كثيراً على فستان تريد ارتداءه لأنه لن يناسبها قريباً جداً |
Bunun güçle alakası var. Bu odada tonla para var ama güç bu değil. | Open Subtitles | بل بالسلطة، هناك أطنان من المال بهاته الغرفة |
Sesle ve goruntuyle takip ettigimiz bir binada tonla para el degistirecek. | Open Subtitles | الكثير من المال داخل المبنى لدينا أجهزة مراقبة قريبة |
Okul yönetimiyle uğraşmak zorunda olmayacaksın, ve tonla para kazanacaksın. | Open Subtitles | اعملي في مدرسة خاصة .. لن تجبري على التعامل مع ادارة المدرسة و سوف تصنعي الكثير من المال |
Satarsan tonla para alacaksın. | Open Subtitles | يمكنك أن تكسبي الكثير من المال من هذا المكان حاليا |
Demek bir topu ağın üstünden geçiriyorsun diye sana tonla para verecekler. | Open Subtitles | لذا يعطونك الكثير من المال لأنك تضربي كرة فوق شبكة |
- Eğlenceli olacak. - Sıkıcı olacak. tonla para dökmüşler diye duydum. | Open Subtitles | بل سيكون مملاَ سمعت بأنهم يجنون الكثير من المال |
Tahmin edebileceğin gibi, karşı istihbarat için tonla para harcadık. | Open Subtitles | كما يمكن أن تتخيل، نحن نصرف الكثير من المال على الاستخبارات المضادة. |
tonla para kazanıyoruz. | Open Subtitles | حسنا،إذن نحن نجني الكثير من المال صحيح،ألا تعتقد واجبنا |
Kuzenim, küçük bir ev ile başladı, ve tonla para kazandı. | Open Subtitles | إشترت منزل للتو ، ثم باعته فورًا و حصلت على الكثير من المال |
Evet tonla para öldürmek için tonla sebep oluyor. | Open Subtitles | أجل، حسناً، الكثير من المال يعني الكثير من الدوافع. |
Fakir ülkeler uçak istiyor. Onları tasarlayalım diye de bize tonla para akıtıyorlar. Ne ironik. | Open Subtitles | بالواقع هذه البلاد الفقيرة تدفع لنا الكثير من .المال لنصمم مزيد من الطائرات، إنه شيء ساخر |
Bu adam şirketten tonla para kazanıyordu; soyunmaya ihtiyacı olamaz. | Open Subtitles | الرجل كان يكسب الكثير من المال في تلك المؤسسة. لم يكن بحاجه لل.. التعري. |
Tebrik kartlarına tonla para harcayarak nasıl kâra geçiyoruz acaba? | Open Subtitles | كيف تنفق نصف طن من المال على بطاقات التحيه أنقاذ ثروتنا ؟ |
Babam trust fonu hesabıma tonla para yatırmış. | Open Subtitles | و أبي وضع طن من المال في حسابي الائتماني |
Michael polislere kendisiyle irtibata geçip "bir gecede tonla para kazanmak istermisin" diye sorduğunu söyledi. | Open Subtitles | سألتَه إذا كان يريد أن يجني مالاً كثيراً من العمل في ليلةٍ واحدةٍ |
eBay geri döndüğünde tonla para kazanacağım. | Open Subtitles | سَأَحصلُ على أطنان من المال عند عودت موقع إيباي . |
Her perşembe tonla para bırakıyor. | Open Subtitles | هذا الرجل يخسر كمية كبيرة من المال في كل يوم خميس، |
Her cuma akşamı, başka bir Çinli herif yüksek bahisli masaya gelip, rulet oynayıp tonla para kazanıyor amına koyayım. | Open Subtitles | في كل ليلة جمعة، يأتي صيني آخر إلى طاولة الرهان الكبير ليلعب الروليت، ويكسب مقدار كبير من المال. |