Mississippi"de pamuk toplardı. Bunu yüz kere söyledin. | Open Subtitles | كان يجمع القطن فى الميسيسبى، أخبرتنى بهذا مئات المرات. |
Büyükbabam düğme toplardı. "Herkes para pul koleksiyonu yapar. | Open Subtitles | على الأقل لديه هواية مثلا جدي كان يجمع الأزرار |
Sık sık bahçe temizliğinde görev alıp tuhaf bitkiler toplardı. | Open Subtitles | كان يقوم بواجب البُستانيّ كثيراً، إذّ كان يجمع تلكَ النباتات المُريبة. |
Manastırdayken Rahip Kuo, şarap yapmak için her yaz erik toplardı. | Open Subtitles | في الدير، كان الأخ "كو" يقطف البرقوق صيفاً لصنع النبيذ. |
Bay Martin her gün taze çiçek toplardı. | Open Subtitles | كان السيد (مارتن) يقطف زهوراً جديدة كل يوم. |
9 ya da 10 yaşındayken erkek kardeşim "Zap Comix"leri toplardı. | Open Subtitles | سواءً كانت للأفضل أو الأسوأ. عندما كنت، قرابة الـ9 أو الـ10، إعتاد Zap Comix" أخي أن يجمع مجلة". |
Onunla Yuvarlak Masa Şövalyeleri'ni toplardı. | Open Subtitles | لكي يجمع فرسان الدائرة المستديرة |
St Donovan Lisesi'nde ne zaman bir sorun çıksa müdür hep aynı sabıkalı çocukları bir araya toplardı. | Open Subtitles | مهما كانت المشكله التي "تحصل في "سانت دونوفان فأن المدير يجمع نفس اصحاب السوابق |
Karınca gibi eser toplardı. | Open Subtitles | يجمع مثل فأر حقل |
Bir sürü şey toplardı. | Open Subtitles | كان يجمع الأشياء. |
Babam çöp toplardı. | Open Subtitles | أبي كان يجمع القمامة. |
Eski bir keşiş dağlardan otları toplardı, | Open Subtitles | ... ناسك كهل يجمع الأعشاب من الجبال |