Bu sırada, bu şirketler de bizim davranışımız ve servisten yararlanma biçimimizle ilgili bilgi topluyorlar. | TED | في هذه الأثناء، يقوم هؤلاء الناس بجمع مختلف المعلومات عن تصرفاتنا وكيفية تعاملنا مع هذه الخدمات. |
Bu insanlar eğitim görürken, diğerleri malzemeleri topluyorlar. | TED | بينما يتدرب هؤلاء، يقوم الآخرون بجمع المواد. |
Dünyanın her yerinden eski askerleri ve özel harekâtçıları topluyorlar. | Open Subtitles | فهم يجندون الجنود السابقين وأعضاء فرق القوات الخاصة من حول العالم |
Çok kutsal adamlar. Kafiristan'ı dolaşarak Kutsal Şehir için bağış topluyorlar. | Open Subtitles | رجال مقدسون جدا , يمشون خلال كافيرستان يجمعون قرابين للمدينة المقدسة |
Çocuklar arkalarını topluyorlar ama temizlemiyorlar. | Open Subtitles | الأطفال يلتقطون ما يسقط منهم لكن لا ينظفون |
Bu arılar nektardan beslenirken ister istemez erkek organlara dokunup polen topluyorlar ve bunları çiçekten çiçeğe taşıyorlar. | Open Subtitles | بسبب إنشغال هذه النحلات بالتغذي على الرّحيق يقومون بكنس السداة من غير قصد ويجمعون حبوب اللقاح وينقلونها من زهرة لأخرى |
Ama açlığa karşı savaş için para topluyorlar, yani... | Open Subtitles | لكن, هم يقومون بجمع المال لمحاربة الجوع ,لذا |
Yunuslar zor olan kısmı halledip, kefalleri bir araya topluyorlar. | Open Subtitles | تقوم الدلافين بالعمل الصعب بجمع أسماك البوري. |
Bu mantarları tören için mi topluyorlar? | Open Subtitles | هل يقومون بجمع الفطور من أجل الطقوس؟ |
Medya konusunda uzmanlar ve dünya çapında insanları topluyorlar. | Open Subtitles | إنهم خبراء بالإعلام، يجندون خلايا بشتى بقاع العالم |
Bilinçaltını etkileyen mesajlar gönderip insanları topluyorlar. | Open Subtitles | إنهم يجندون الناس عن طريق رسائل خفية |
Şirketler günümüzde, çok fazla veri topluyorlar, yani yapabilecekleri ilk şey bu veriyi bağışlamak. | TED | الشركات اليوم، يجمعون جبالاً من البيانات، لذا أول ما يمكنهم فعله هو التبرع بتلك البيانات. |
Evet. Bizim çocuklar Alva ve çocukları için yardım topluyorlar. | Open Subtitles | أجل , الشباب يجمعون المال لـ " آلفا " والاولاد |
Her yerden mermi kovanları topluyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يلتقطون مظاريف الرصاص الفارغ بأرجاء المكان. |
Şu an birçoğu bozuk ama hâlâ uzayda dolaşıp güneş ışığı topluyorlar. | Open Subtitles | الكثيرمنهمميتالآن.. ،لكن لا زالوا يتجولون في السماء .يلتقطون ضوء أشعة الشمس |
El ilanı dağıtıyorlar, bağış ve vergi topluyorlar. | Open Subtitles | إنهم يوزعون منشورات ويجمعون التبرعات والهدايا. |
Faiz oranlarını belirliyorlar ayrıca diğer bankalardan yıpranmış paraları topluyorlar. | Open Subtitles | قالوا لي أنه مكان جميل ونظيف ويقدم الراتب نقداً وشهرياً لعاملات النظافة |
Resmiler etrafdaki güvenlik kamerası kayıtlarını topluyorlar. | Open Subtitles | وجعلتُ أفراد شُرطة يستخرجون لقطات مُراقبة من المناطق المُجاورة. |
Hatıraları topluyorlar. | Open Subtitles | هم عندهم ذاكرات جماعية يشاركون مجموعة ذاكرات فى عقل واحد |
Hiçbir şey yapmadı. Sadece İtalyanları topluyorlar. | Open Subtitles | لم يفعل شيئاً إنهم يقبضون على الإيطاليين |
Gezegenlere yıldız geçitleri yerleştirip bilgi topluyorlar. | Open Subtitles | تسافر قبل وقت كاف من ديستنى تضع بوابات على الكواكب وتجمع معلومات |
İşletmeler oldukça veri topluyorlar ve bunu suistimal de ediyorlar ve bu konuda daha iyi olmamız gerekiyor, tabii ki bu da zaman alacak. | TED | يتم جمع كم هائل من البيانات و لكن لا تُستخدم بصورة صحيحة علينا ان نطور انفسنا في هذا المجال و هذا يستغرق وقتا |
Bölgedeki marketlerden fazla yiyeceği topluyorlar ve %50'ye varan indirimlerle satıyorlar. | TED | فهم يسترجعون الطعام الفائض من محلات الخضار ويبيعونه بخصم يصل 50 بالمئة من سعره. |
Körfez tekrar buz tutmadan önce derin sulardaki minik karidesleri topluyorlar. | Open Subtitles | إنها تصطاد الكريل و الروبيان قد بدأ احتشادهما بعد ذوبان الجليد |