Roger Stanton, ABD topraklarına bir nükleer bomba koymaktan doğrudan sorumlu. | Open Subtitles | روجر ستانتون مسئول مباشر عن وضع قنبلة نووية في الأراضي الأمريكية |
Sonra sizi Müslümanlara her türlü zulmü yapan kafirlerin ve münafıkların topraklarına göndereceğiz. | Open Subtitles | ثمّ، سنرسلكم إلى الأراضي حيثُ المنافقون والكفار أوقعوا كل أنواع الوحشية على المسلمين |
Çin topraklarına ayak bastığım an beni çalışma kampına gönderirler, ve ölürüm. | Open Subtitles | لحظة أن تطأ قدماي على أرض الصين، سوف يأخذوني لمعسكر عمل وأموت. |
Güzel Zuni topraklarına bakan tepede bir tapınak yükselir. | TED | ضريح يجلس عاليا فوق ميسا المطل على أرض زوني الجميلة. |
topraklarına el koy ve o aileyi ebediyen, kökünden kazı! | Open Subtitles | وصادر أراضيهم واقتلع جذور تلك العائلة للأبد |
Ama şimdi o ki Fransızlar, Huron Ottawa ve Abenakileri Mohawk topraklarına soktular Mohawklar, Fransızlar ve Huron ile savaşacaktır. | Open Subtitles | والآن، الفرنسييون يحضرون قبائل هيرون و أوتاوا و أبيناكي لأرض الـ موهوك والآن، الـ موهاك سيحاربون الفرنسيين وقبيلة هيرون |
Dün, güvenilir kaynakların bildirdiğine göre, başIıklar Amerika topraklarına girmiş. | Open Subtitles | البارحة, أبلغتنا مصادر موثوقة أنها في طريقها إلى الأراضي الأمريكية |
Çin topraklarına ulaşırsam güvende olacağımı düşünüyordum. | TED | وكنت أفكر، إذا وصلت إلى الأراضي الصينية، سأكون بأمان. |
Siyular bir seferinde Apaçi topraklarına saldırdılar. | Open Subtitles | سيوكس داهمت مرة واحدة داخل الأراضي أباتشي |
Asya çöllerinden, av peşinde doymak bilmeyen açlıklarıyla sürüklenmiş barbar sürüsü zengin Batı topraklarına doğru ilerliyor. | Open Subtitles | قوم لا يقاوم من البرابرة من الصحارى البعيدة من آسيا، مدفوعه بجوع لا يشبع من الفريسة، وتتجه نحو الأراضي الغربية الغنية. |
Hükümet memurlarının topraklarına ve mülküne el konulacak. | Open Subtitles | الأراضي والملكية مسؤولين حكوميين سَيَستولى عليهم. |
Sence bizi Bermudaya yani İngiliz topraklarına götürür mü? | Open Subtitles | تفترض بأنه يقودنا إلى برمودا، أرض بريطانية؟ |
Roma Universal Stüdyoları Sicilya'nın bu güzelim topraklarına en içten selamlarını yolluyor. | Open Subtitles | ستديوهات يونيفرسال، روما تهدي أحر تحياتها إلى أرض صقلية الجميلة |
Silahlarım bir olsa Bay Tweed amerikan topraklarına adımını atan her kişiyi vururdum. | Open Subtitles | لو كنت فقط أملك السلاح يا سيد تويد لكنت قد قتلت كل واحد منهم قبل أن تطأ قدمه أرض أمريكا |
Yani diyeceğim, onların topraklarına izinsiz girdiğinizde, ...işler çok kötüye gidebilir. | Open Subtitles | أخبرنى إنه إن تخطيت أراضيهم فالآمور تصبح سيئة |
Sizi öldürmezlerse, kuzeye Huron topraklarına götürürler. | Open Subtitles | إن لم يقتلوك سيصحبونك شمالاً لأرض الـ هيرون |
Amerikan topraklarına dönmesi için kandırdık. Burada kaldığını görmek istiyorum. | Open Subtitles | خدعناه ليعود إلى التراب الأمريكي أنوي أن ارى يبقى هنا |
Seni İrlanda topraklarına geri götürdüğümde, ...beni yepyeni bir hayat bekliyor olacak. | Open Subtitles | عندما أضع قدمي على التربة الآيرلندية سيكون عالم جديد تماماً بالنسبة لي |
ABD topraklarına adım atar atmaz kadının güvenliğinden ekibimiz sorumlu olacak. | Open Subtitles | فريقنا سيكون مسؤولا عن سلامتها اول ما تطأ قدميها الاراضي الأمريكية |
İnsanların olmadığı bir dünyada yollar, artık boz ayı için engel olmak yerine onlara eski topraklarına dönmede yardımcı olacaklardır. | Open Subtitles | في حياة ما بعد البَشَر الطرق لم تعد موانع للدبّ وبدلاً من ذلك أصبحت ممرات تقودهم إلى قلب أرضهم السابقة |
Roma'yla ilgili herşey ilgilendiriyor beni, hatta Toga topraklarına kadar herşey. | Open Subtitles | أنا مثيرة للاهتمام كل ما روما ، حتى على ارض توجا |
Roma vatandaşlığı vererek onları Roma topraklarına yerleştirmemiz gerektiğini düşünüyor. | Open Subtitles | المواطنة الرومانية و توطينهم على الأراضى الرومانية |
Kendi topraklarına geri dön, ...ve söz verdiğin tapınağı inşa et. | Open Subtitles | عودى إذن إلى أرضك و احفظى العهد الذى عاهدتنى به |
- Ben tek başıma ona sahip olmak için uygunum. - Ve şatosuna, topraklarına... | Open Subtitles | انا وحدي المناسب لأخذ يدها وقلعتها، أراضيها |
Patates And Dağları'ndan İrlanda ve Rusya'nın topraklarına mükemmel olarak uyduğunu kanıtlıyor. | Open Subtitles | البطاطا من الأنديز أظهرت تناسبها التام لتربة "أيرلندة" و"روسيا". |
Her bir canın sağ-salim hristiyan topraklarına geçmesine izin vereceğim. | Open Subtitles | سوف أعطى كل شخص حرية التصرف فى أرضه المسيحية |