ويكيبيديا

    "topraktaki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التربة
        
    Ve topraktaki canlılar çalışmaya başlar, esasında bu kökleri çiğnerler ve onları ayrıştırırlar -- solucan, mantar ve bakteriler -- sonuç yeni topraktır. TED والفصائل في التربة تذهب للعمل ببساطة تعلك هذه الجذور محللة إياها دود الأرض الفطريات البكتيريا والنتيجة هي سماد جديد
    topraktaki besin maddeleri o kadar az ki yetişebilen bir bitki ve bahsedilebilecek bir atmosfer bulunmuyor. TED وأن مغذيات التربة قليلة بشكل لا يمكن معه العثور على نباتات، وبالطبع لا يوجد غلاف جوي يذكر.
    Karbonu toprağa eklediğimizde topraktaki diğer mineral ve besinlere bağlanacaktır. TED وإذا حصلنا على الكربون في التربة، سيرتبط مع المعادن والعناصر الغذائية الأخرى في التربة.
    Eğer bitkilerimiz topraktaki zehirlilik oranını hissedebilse ve bunu yapraklarının rengini değiştirerek gösterebilse? TED ماذا لو كانت النباتات لديها القدرة على الإحساس بدرجة السموم في التربة وأظهرت نسبة السُّميَّة عبر لون أوراقها؟
    Sadece, topraktaki bazı besinleri böceklerle değiştirmeye çalışıyor. TED فهي تحاول أن تستبدل الذباب ببعض العناصر الغذائية في التربة ليس إلا.
    bozuşma, böcek aktivitesi... çürümeden kaynaklanan, topraktaki uçucu yağ asidi sevieleri yaklaşık altı aydır gömülü olduğunu ön görüyor. Open Subtitles نشاط حشري مستويات أحماض دهنية متقلبة في التربة نتيجة للتعفن تشير إلى أنها قد دفنت منذ ستة أشهرتقريباً
    Bu topraktaki, iklimdeki ve bozulmanın derecesindeki pH ile uyuyor. Open Subtitles هذا يتوافق مع درجة الحموضة في التربة, الطقس و درجة التعفن
    Volkanik aktivite, topraktaki donmuş suyu eritebilir, mineral ve gıda döngüsünü sağlayıp, hayatın oluşması için elverişli koşulları sağlayabilir. Open Subtitles يمكن للنشاط البركاني أن يذيب المياه المتجمدة في التربة ويعيد دورة المعادن والمواد المغذية خالقاً ظروف مناسبة لوجود الحياة
    Belki, volkanik aktivite, topraktaki buzu eritip suyu bu engin kanyon boyunca akıtmıştır. Open Subtitles ربما يذيب النشاط البركاني الجليد في التربة ليحرر الماء ليتدفق عبر هذا الوادي الشاسع
    topraktaki arsenik ve krom miktarı sınırların çok üstünde. Open Subtitles فتبين أن التربة بها مستويات من الزرنيخ والكروم لم يتم التبليغ غنها ما معنى هذا؟
    topraktaki çürüme sıvılarına uyguladığım kimyasal analiz sonucuna göre cesetler 6 ila 18 aylık bir süre aralığında gömülüymüş. Open Subtitles تحليلي الكيميائي لتحلل السوائل داخل التربة هذه الجثث كانت هنا ما بين
    topraktaki bir şey bu ağaca ek besleyiciler vermiş. Open Subtitles شيء في التربة يقدم نيتروجين إضافي لهذه الشجرة
    Su aslında her yerde bulunur, topraktaki nem ve buzullardan, vücudumuzdaki hücrelere kadar. TED يتواجد الماء فعلياً في كل مكان ، في التربة الرطبة و القمم الجليدية ، مروراً بالخلايا داخل اجسامنا ،
    Bu yeni sentetik gübre ile birlikte mahsulleri dönüşümlü olarak ekme ve topraktaki nitrojeni yenileme ihtiyacı duymadan çiftçiler yıldan yıla yoğun mısır tarlaları ekebiliyordu. TED مع هذا الأسمدة الاصطناعية الجديدة، يمكن للمزارعين زراعة الحقول الكثيفة من الذرة سنة بعد سنة، دون الحاجة إلى تدوير محاصيلهم واستعادة النيتروجين إلى التربة.
    Söyleyebileceğim şey, topraktaki sülfürü alıp, bozunuma uğradıklarında... ..sülfür dioksit salıyorlar. Open Subtitles - اقرب ما يمكن أن أخبرك أنهم مرتبطون -بطفيليات كبريتية خارج التربة -
    Burada pek çok çeşit yiyecek bitki var ancak topraktaki besinler çok az olduğundan kap babunları bunları ne kadar yerlerse yesinler, ...gerektiği kadar beslenemiyorlar. Open Subtitles يوجد نطاق واسع من الأغذية النباتية هنا، لكن لإن التربة فقيرةٌ بالمواد المغذية، وجدت سعادين تشاكما مشقة في العثور على كمية الرزق التي يحتاجونها، إلا أنهم يأكلون كثيراً.
    topraktaki tetanos, insanlar kendilerini gül dikeniyle, tırmıkla, ...öyle şeylerle keser, ve tedavi ettirmezler... Open Subtitles التيتانوس في التربة الناس يصيبون أنفسهم بأشجار الورد وأشواك الحديقة ذلك النوع من الشيء و إن ترك من...
    topraktaki alkali seviyesini tadarak ölçebiliyorum, biliyor musun? Open Subtitles أتعرفين أنه بمقدوري معرفة مستويات قلوية التربة -بمجرد تذوقها؟
    topraktaki alkali seviyesini tadarak ölçebiliyorum, biliyor musun? Open Subtitles أتعرفين أنه بمقدوري معرفة مستويات قلوية التربة -بمجرد تذوقها؟
    Ve öğrendiğim bir başka şey ise bazı en lezzetli mantarların topraktaki çevresel zehirleri temizlediği idi. TED كما تعلمت أيضا بأن بعضا من ألذ فطر (عش الغراب) يمكن أن يزيل السموم البيئية من التربة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد