Yüksek topuklular içinde para çantası taşıyan domuzun kim olduğunu düşünüyorsun? | Open Subtitles | ومن تظنين بأنه هو الخنزير الذي يرتدي الكعب حاملاً أكياس المال؟ |
Ve ayaklarım topuklular yüzünden mahvoldu. | Open Subtitles | وقدماي تؤلماني كالجحيم في هذا الكعب العالي |
O topuklular..yatak odasına taşınmış birinden kalma | Open Subtitles | أو زوج الأحذية ذات الكعب العالي في غرفة نومك |
Bu topuklular oldukça rahatsız edici. neyse ki onları giymeyeceğim. | TED | هذه الكعوب غير مريحة جداً، لذا من الجيد أنني لن أقوم بارتدائهم. |
Seni dolabında sadece topuklular ve sütyenle bulmuştum, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكرين عندما وجدتك بخزانتك بأحذيه ذات كعب عالي وحمالة صدر فقط؟ |
Bu arada ödünç verdiğin, o gümüş renkli topuklular belimi incitti. | Open Subtitles | الأحذية ذات الكعب الطّويل الّتي استعرتُها منكِ سببت ليَّ آلاماً في الظّهر. |
Bunlar alabildiğim en yüksek topuklular Bende düz taban varda.. | Open Subtitles | هذه هي الكعب أعلى يسمح لي للبس، لأن لدى المتداول الأقواس. |
Düzgün giyineyim diye düşündüm ama topuklular ile hiç aram yok. | Open Subtitles | اعتقدت أنه يجب أن أرتدي ملابس راقية، لكني لا أحب الكعب العالي. |
Ama topuklular ile yürümekte şaşırtıcı derecede iyiyimdir. | Open Subtitles | وأنا أيضاً. ولكن أنا غريبة جداً في المشي على الكعب. |
Yüksek topuklular hoşuna gitmezdi. | Open Subtitles | وقالت إنها لا تحب الكعب العالي، و |
O topuklular 6 santimetre var mıdır? | Open Subtitles | ستة أقدام في هذا الكعب العالي؟ |
Kızım o topuklular sadece 5 santim. | Open Subtitles | فتاة، تلك هي الكعب ثلاثة بوصة. |
Islak kaldırımda yüksek topuklular... | Open Subtitles | الكعب العالي على الرصيف الرطب |
Yüksek topuklular da April'ınkini: | Open Subtitles | " وهذا الكعب العالي سيدعم قصة " إبريل |
topuklular için yapıldığını sanmıyorum. | Open Subtitles | هذا لم يصمم للأحذية ذات الكعب |
O topuklular çok yüksekti. | Open Subtitles | ذلك الكعب كان عالياً حقاً |
Bu topuklular varken kalkamam. | Open Subtitles | لا يمكنني الوقوف بهذا الكعب |
Bu topuklular insanı çok ateşli gösterseler de kesinlikle şeytan icadı bunlar. | Open Subtitles | هذه الكعوب مثيرة ولكنها تبدو مؤذية بشكل واضح تفضلوا بالجلوس |
"Bu topuklular biraz küçük sanki canım." | Open Subtitles | هذه الكعوب صغيرة بعض الشيء يا حبيبتي |
15 cm'lik topuklular ile 9 saat geçirdim yani o yüzden dizlerimin üstüne çökmeyeceğim. | Open Subtitles | قضيت تسع ساعات بإرتداء كعب عالي طوله 6 إنش لذا... العكوف على ركبتي هو لن يحدث. |
Seyyar tuvalet sırası beklerken, en iyi pazar görünümleriyle iki hanım görüyoruz: topuklular, inciler ve sevimli, yumuşak derbi şapkaları. | TED | بينما ننتظر دخول الحمام، نرى سيدتين بكامل أناقتهما: أحذية بكعب عال ولآلآلى وقبعات ديربي جميلة. |