ويكيبيديا

    "torbalarına" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أكياس
        
    • الأكياس
        
    • بأكياس
        
    • اكياس
        
    Ve öldüğümüzde, farklı çöp torbalarına bile konmamız gerekmiyor. TED وحين نموت، ليس علينا حتى أن نوجد في أكياس مهملات مختلفة.
    ERVIS'i, toz torbalarına bağlı birçok temizleme tüpü olan devasa bir vakumlu temizleyici olarak hayal edin. TED فقط تخيل إيرفيس كأنها مكنسة كهربائية عملاقة مع العديد من أنابيب التنظيف الموصولين إلى العديد من أكياس الغبار.
    İnsan parçalarını kürekle toplamak ve kum torbalarına istiflemek yoktu artık. Open Subtitles لا مزيد من القطع المتناثرة من أجسام الرجال والتخلّص منها فى أكياس الرمل
    Oscar De La Hoya'daki antrenman kampında çalışıp kum torbalarına vururdum. Open Subtitles سأذهب لمركز تدريب الملاكم أوسكار دي لاهويا وسأقضي يومي أضرب وألاكم الأكياس الثقيلة.
    İçeriye girmeden önce büyü torbalarına ya da şuna bakmak istedim. Open Subtitles أردت التأكد من عدم وجود بعض الأكياس السحرية قبل الدخول .. أو هذا
    Arabaya koyamadığımız her şeyi çöp torbalarına koyup havuza yerleştirdik. Open Subtitles كل ما لم نستطيع أدخاله في السيارة قمنا بلفه بأكياس القمامة وثم أغرقناه في المسبح
    Şu anda kum torbalarına koymak için toprağı kazıyor olmalılar. Open Subtitles في هذا الوقت لابد انهم حفروا الخنادق وبدأوا بوضع اكياس الرمل
    Hepsini kanıt torbalarına kazıyın ve yutmamaya özen gösterin. Open Subtitles إمسحوه كله في أكياس الأدلة و إحذروا أن تبتلعوه
    Bavul bulamadım. Bütün eşyalarını çöp torbalarına koydum. Open Subtitles لم أستطع ان أجد حقائبك وضعت كل أشيائك في أكياس الزبالة
    Kurbanlarını çöp torbalarına koyup yol kenarlarına atmasıyla tanınır. Open Subtitles لقد كانَ يعرف برمي ضحاياهُ في أكياس القمامة على طول جانب الطريق
    Bir sabah, kum torbalarına yaslanmış, oturuyordum, olan biten pek bir şey yok, dalmışım, birden yüzümün yan tarafına doğru biraz kum geldi, yüzüme çarptı. TED ذات صباح كنت أتكئ على بعض أكياس الرمل لم يكن يحدث شيء، كان نوعا من السَرَحان بدأ بعض الرمل يتطاير على جانب وجهي، يضرب نوعًا ما جانب وجهي.
    Evet. Kan torbalarına, sıvı fentanil enjekte edilmişti. Open Subtitles كانا يحقنان أكياس الدمــاء ، بـ"الفينتنال الســائل ".
    Kum torbalarına gülen kimdi? Open Subtitles من يضحك على أكياس الرمل الآن ؟
    Sen arkadaşlarının çöp torbalarına dokunur musun? Evet. Open Subtitles هل تلاطف أكياس قمامة أصدقائك؟
    Oscar De La Hoya'daki antrenman kampında çalışıp kum torbalarına vururdum. Open Subtitles سأذهب لمركز تدريب الملاكم أوسكار دي لاهويا وسأقضي يومي أضرب وألاكم الأكياس الثقيلة.
    İçeriye girmeden önce büyü torbalarına ya da şuna bakmak istedim. Open Subtitles أردت التأكد من عدم وجود بعض الأكياس السحرية قبل الدخول .. أو هذا
    Şu yeni kum torbalarına bak? Open Subtitles هل ترى الأكياس الثقيلة الجديدة ؟
    Peki siyah ceset torbalarına ne diyeceksin? Open Subtitles وما رأيك بأكياس الجثث السوداء؟
    Kısa süre içinde maçın kontrolünü biri eline alsa iyi olur yoksa yan çizgide ceset torbalarına ihtiyaç olacak. Open Subtitles والا سيحتاجون الى .اكياس الجثث على الخطوط الجانبية
    Ölüm riski dışında. Silah kullanırsak ceset torbalarına ihtiyacımız olacak. Open Subtitles الاسلحة تعني اكياس الجثث لهم ولنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد