Belki de başka bir şeydir. Diğer hayvanların da toynakları var. | Open Subtitles | ربما كان حيواناً آخر فثمة أنواع أخرى لديها حوافر |
Tamam, gördüğünüz gibi onların toynakları var. Yani avlanmıyorlar. | Open Subtitles | لا بأس إنهم لديهم حوافر هذا يعني إنهم لا يؤذون إنهم رشيقون |
Şampiyon safkan atların toynakları... cesedinden alınarak farklı farklı yerlere gömülürlermiş. | Open Subtitles | حوافر ممتطي الخيول دفنت بشكل منفصل عن الجثث |
Tacının altında boynuzları, hoş cübbesinin altında toynakları vardı. | Open Subtitles | وتحت تاجه قرون وتحت ثيابه الجميلة حوافر دامية. |
Kırmızı kürkü, siyah kürkü ayrık toynakları ve sırtında bir şerit varmış. | Open Subtitles | تارةً يقولون أنه له فرو أحمر وتارةً يقولون فرو أسود له حوافر مشقوقة، وخط يمتد على طول ظهره. |
toynakları kanar ve hayvan tökezlerdi. | Open Subtitles | حوافر لها أن تنزف، وتعثر الحيوان. |
Bir tür... Mutasyona uğramış toynakları olan dört ayaklı. | Open Subtitles | حيوان من نوع متحول على أربعة حوافر |
Ayaklarında toynakları var. | Open Subtitles | إن أقدامه حوافر. |
Hayvanın toynakları altında sürüklenmiş. | Open Subtitles | تم جرها تحت حوافر الحصان. |
Çocuklarımın toynakları mı, tırnakları mı var? | Open Subtitles | (شريك)، هل أطفالي لديهم حوافر أم مخالب؟ |
Geçen haziran Emily Davison'ı gördüm kralın atlarının toynakları altında ezilerek öldü. | Open Subtitles | في حزيران الماضي... رأيتُ "إيميلي دافيسون" (إيميلي دافيسون كانت ناشطة تطالب بحق الإقتراع للمرأة) تُسحق حتى الموت تحت حوافر حصان الملك |