Önceki seçim görevlisinin, traş olurken kendisini kazara midesinden bıçaklaması neticesinde, son dakika duruma müdahil olmasına minnettarlık duyuyoruz. | Open Subtitles | ونحن ممتنون له لأنه تقبل أن يحمل مهام المكتب في آخر لحظة عندما طعن رئيس المكتب السابق نفسه في بطنه خطأً , وهو يحلق |
Babamın kemik kanseri olduğu zamanlar, traş olurken çenesini kestiği için, ölmesine benziyor. | Open Subtitles | يذكرني هذا بأبي الذي كان مصاب بمرض سرطان العظم وكان كل اليوم يتذمرعن الجرح الذي في عنقه والذي أصيب به وهو يحلق |
Hic. Babamın aklına traş olurken gelmiş. | Open Subtitles | لا شئ.ابي فكر به عندما كان يحلق |
- traş olurken mi? | Open Subtitles | عندما كان يحلق ؟ |
Evet,onu traş olurken izlemiştim. | Open Subtitles | نعم، أظن أني رأيته يحلق. |
Evet,onu traş olurken izlemiştim. | Open Subtitles | نعم، أظن أني رأيته يحلق. |