Trey o kadar uyuşmuş bir halde ki kendi başına zar zor yürüyüp yemek yiyebiliyor. | Open Subtitles | تري مخدر بالكاد يستطيع المشي أو إطعام نفسه |
Trey öldü. Sadece dört mürettebat var. | Open Subtitles | تري توفي هناك أربعة أفراد من الطاقم أحياء |
Trey'le evlenmeyi ne kadar istediğine bağlı. | Open Subtitles | الامر يعتمد على كيفية بكثير تريد الزواج تري. |
Benim orada yaşadığım dönemi ve Trey'in bana vurduğunu da anlattın mı? | Open Subtitles | حول , متى عشتُ هناك ؟ هل قلتي أن تراي ضربني ؟ |
Orada seni seven pek çok kişi olacaktır... ve erkek arkadaşım Trey'i, tamam mı? | Open Subtitles | سيكون هناك العديد من الذين يحبونك هنا وأنا سأكون تراي أليس كذلك؟ |
Teşekkürler Trey, en iyi adamımsın. - - Beni alır mısınız? | Open Subtitles | شكرا تراي انت الأفضل هل يمكنني الأنضمام ؟ |
- Evet, Trey harika çocuktur. - Ben öyle demezdim. | Open Subtitles | نعم تيري شخص جيد أه أنا ما كنت سأقول ذلك |
Trey beni Stanhope Hotel'e yerleştirdi. | Open Subtitles | حصلت تري فقدت جلب لي العودة من ستانهوب فندق، مثل. |
Bakın. Burada Trey uzaktaki bir deliğe atış yapıyor. | Open Subtitles | هنا وتضمينه في واحدة من تري التظاهر للحصول في حفرة واحدة. |
Uyumak Charlotte'un Trey'in yatağa girdiğinde yapmasını umduğu son şeydi. | Open Subtitles | كان النوم آخر شيء شارلوت يأمل في أن تري تفعل في السرير. |
Trey seni bakire karısı olarak görüyor cinsel oyun arkadaşı değil. | Open Subtitles | تري يراك كما زوجته عذري، ليس كما ألعوبة الجنسية. |
O gece Trey rüzgarlar dinmeden önce bir buçuk dakikalığına karısıyla başarılı bir şekilde sevişti. | Open Subtitles | في تلك الليلة، ثمل تري بنجاح زوجته لمدة دقيقة كاملة ونصف قبل توفي الريح. |
O gece Trey yine dergilerinin başına geçtiğinde gerginlik atma olayının tahrik edici bir unsur olabileceğini öğrendi. | Open Subtitles | استأنفت تري له العلامة التجارية الخاصة بها من الجة واكتشفت أن الإفراج التوتر يمكن أن يكون بدوره على. |
Charlotte da kendini Trey'in hayatına sokmanın bir yolunu bulmuştu. | Open Subtitles | اكتشف شارلوت طريقة لتشمل نفسها في تري وتضمينه في الحياة الجنسية. |
Trey Hansen doğruyu ve yanlışı ayırt edebilecek kapasitede mi? | Open Subtitles | هل تراي هانسن قادر على التمييز بين الصواب والخطأ؟ |
Trey ve Franco arkadan gelecek. Dave ile biz öndeyiz. | Open Subtitles | تراي و فرانكو إذهبا من الخلف و أنا و ديف من الأمام |
Trey'in polise verdiği ifade de, böyle söylemiyor. | Open Subtitles | هذا ليس ما قاله تراي هنا في إفادتهِ للشرطة |
Trey, tanık sandalyesinde ve yarasıyla tanıklık edecek. | Open Subtitles | الأن, تراي, على منصة الشهود يشهد، وبإصاباته |
Trey'i sonradan dava etmemiz konusunda bize yardımı olacak, değil mi? | Open Subtitles | سيساعدنا ذلك عندما نقاضي تراي لاحقا، صحيح؟ |
Dün gece avukat Trey'in tanık olmasının çok kötü olmasından bahsetti. | Open Subtitles | الليلة الماضية قال المحامي من السيئ أن يشهد تراي |
- Gel buraya, Trey. - Ayın 19'unda, La Boheme için iki bilet. | Open Subtitles | تعال إلى هنا يا تيري تذكرتان إلى العرض المسرحي بتاريخ 19 |
Trey, kız söylemezse söylemeyeceğiz dedi. | Open Subtitles | (تريّ)قالَ بأنها لو لمْ تقلّ له لن نقولَ له. |
Mace öyle düşünmüyor ve tahminimce Harvey ve Trey de öyle düşünmüyor. | Open Subtitles | مايس لا يعتقد ذلك، وأنا أخمن أن هارفي وتري لا يعتقدون ذلك أيضا |
Trey. Polisler. | Open Subtitles | تريي ، في وقت لاحق |
Trey'le bir dakika daha kalırsam denize biri düştü diye bağıracaklardı. | Open Subtitles | دقيقة أخرى لتري وكنا تكون في وضع رجل في البحر. |