tuğladan duvarları bu gezegenin üzerine yıktığımız bütün sorunlar olarak düşünün. | TED | تصور جدران الطوب هي جميع المشاكل التي سببناها على هذا الكوكب. |
Shoots (filizler) küçük görünür, ama güneşe ulaşmak için tuğladan duvarları yıkabilirler. | TED | البراعم تبدو صغيرة، لكن لتبلغ الشمس يمكنها المرور عبر جدران الطوب. |
tuğladan, tenekeye sürekli farklı yapılar kullanmışlar. | TED | من حائط لآخر، متنقلين من الطوب للقصدير. |
Hani ağaçlıklı bir yolu olan kırmızı tuğladan büyük bir ev. | Open Subtitles | منزل كبير بالطوب الأحمر ذو ممر مليىء بالأشجار ؟ |
Bence polisler tuğladan çocuklardan önce bahsediyor. | Open Subtitles | أظن أن رجال الشرطة قد ذكروا أمر الطوبة أولاً عن استجوابهم جميع الفتية |
Peki... Hani şu salondaki rafın altında... sana tuğladan küçük bir gömme dolap olduğunu söylediğim boşluk var ya aslında çalışan bir şömine. | Open Subtitles | أتعرفين ذاك الشيء تحت رفّ الموقد الذي قلتُ لكِ أنّه خزانة قرميد صغيرة؟ |
Bu iş seni sertleştirir, tuğladan bir çok duvar örmeni sağlar ve bugün daha az sert olmak iyi hissettirdi. | Open Subtitles | هذه العمل صعب يدعك تضع الكثير من القرميد حسنا و قد كان جيدا أن أشعر بهذا |
tuğladan bir ev Kraliyet sarayının yanında | Open Subtitles | مسكناً من الطوب الطيني مجاوراً للقصر الملكي |
Evet. Sanki tuğladan duvara konuşuyorsun. | Open Subtitles | نعم , يبدو الامر احيانا وكانك تتحدث الى جدار من الطوب |
Evvel zaman içinde, saman, ahşap ve tuğladan yapılmış bir ev varmış. | Open Subtitles | كان يا مكان، كانت هناك منزل صنع من القش و الخشب و الطوب |
Duvarda ki binlerce tuğladan sadece ona gerekeni çıkarmış. | Open Subtitles | من خلال العديد من الجدران فقط احتاج لازالة قطعة واحدة من الطوب |
Güneşli havalarda, akrep kayalıkları veya tuğladan örülmüş duvarlardaki çatlakları tercih eder. | Open Subtitles | في الطقس المشمس يُفضّل العقرب المنحدرات الصخرية أو تصدّعات في جدران من الطوب |
Bunun yerine tuğladan bir araba yapacağım. | Open Subtitles | وبدلاً منها، سأبني سيارةً من قوالب الطوب |
-Tut. Yani kerpiç tuğladan bir araba mı çıkartıyorsunuz? | Open Subtitles | إنتظر، أنتَ تصنع سيارةً من قوالب الطوب إذاً؟ |
tuğladan bir kutu. Adı Pioneer Works (Öncü Çalışmalar). | TED | إنه صندوق من الطوب ويُسمى أعمال الرواد |
Şehirler tuğladan inşa edilir. | Open Subtitles | المدينه يتم بناءها بالطوب أيها الفرعون |
Şehirler tuğladan inşa edilir. | Open Subtitles | المدينه يتم بناءها بالطوب أيها الفرعون |
Artık kimse tuğladan yapmıyor. | Open Subtitles | لم بعد أحد يبني بالطوب بعد الآن |
Üçüne de tuğladan polisler bahsetmiş. | Open Subtitles | أخبر رجال الشرطة ثلاثتهم بشأن الطوبة |
Bana tuğladan bahset Brian. | Open Subtitles | (أخبرني بشأن الطوبة يا (برايان |
Sarı tuğladan döşemeler olsun, kostümlü garsonlar olsun ve Cam için ısmarladığım kırmızı pabuçlar. | Open Subtitles | سجادة قرميد أصفر طاقم الخدمة باللباس الكامل و خفين بلون الياقوت مصممين خصيصا لـ كام |
Şimdi herkes rahatlasın ve yumuşak tuğladan yapılma bir duvara vuracakmışız gibi davransın. | Open Subtitles | سنصطدم بأننا وتظاهروا استرخوا الآن اللين القرميد من بجدار |