Ve insanlar, 20. yüzyılın bu aşamasında bir akımla birlikte tuhaf şekilde buna karşılık veriyorlar. | Open Subtitles | في هذه الفترة من القرن العشرين... في حرب... والرجال, يستجيبون, بطريقة غريبة. |
tuhaf şekilde değil, biraz önceki konuşmamıza dayanarak, bu normal olmazdı. | Open Subtitles | ليس بطريقة غريبة... فذلك حسب حديثنا في وقت سابق لن يكون طبيعياً... |
Olayların birbirleriyle tuhaf şekilde bağlanması. | Open Subtitles | كيف تترابط الأمور بطريقة غريبة |
Çok tuhaf şekilde huzurlu görünüyorlar. | Open Subtitles | يبدون جميعًا ساكنين بطريقة غريبة! |
- Öyle tuhaf şekilde değil. | Open Subtitles | - ليس , بطريقة غريبة |
Evet, o motosikleti görünce Rex'in kendini verdiği bir şeyi görüp de onu bilmeyince bir şey tuhaf şekilde canlı hissettirdi. | Open Subtitles | حينما رأيتُ تلك الدرّاجة أو عندما رأيتُ هذا الشيء الذي كان (ريكس) يدمج نفسه به، وأنا لم أعلم حتّى بشأنه شيءٌ ما بشأنه بدا... حيٌّ بطريقة غريبة |