Başparmağın yok olsaydı ne kadar tuhaf olurdu, hiç düşündün mü? | Open Subtitles | هل فكرت يوما كم سيكون غريباً لو انك فقدت ابهامك ؟ |
Eğer birbirimizi bulsaydık ne kadar tuhaf olurdu, hiç düşündün mü? | Open Subtitles | هل سبق وفكّرت كم سيكون غريباً إن لاقينا بعضنا البعض؟ |
Tesadüf oldu derdim ama minicik bir kasaba olduğunu düşünürsek seni görmemem daha tuhaf olurdu aslında. | Open Subtitles | كنت لأقول بأنها صدفة، كما تعلم ولكن بالنظر لمدى صغر هذه البلدة من المحتمل أنه سيكون غريب ألا أراك |
- Tabii, çok tuhaf olurdu. | Open Subtitles | لا صحيح، وبالطبع لا هذا سيكون غريب تماما |
Sadece işte aynı yerde çalışıyorsunuz biraz tuhaf olurdu falan. | Open Subtitles | لأنكما تعملان معاً و قد يكون هذا محرجاً |
Bu yemek değil. Olsa tuhaf olurdu. | Open Subtitles | هذا ليس طعام لكن ذلك سيكون غريبا |
Neredeyse. Benim şovumun bir kadın tarafından yapıIması biraz tuhaf olurdu. | Open Subtitles | تقريبًا، سيكون من الغريب أن يكون برنامجي من إبداعِ امرأة |
Birileri karşıma geçip babamdan bahsetmese, tuhaf olurdu. | Open Subtitles | أنه سيكون غريباً نوعاً ما ، اذا لم يتحدث أحد عن الاباء أمامي |
Bunu sormam tuhaf olurdu. | Open Subtitles | سيكون غريباً بالنسبة لي أن أسأل عن ذلك |
Eğer seninle bir aile kurmak isteseydi tuhaf olurdu. | Open Subtitles | سيكون غريباً إن أراد تكوين عائلة معكِ |
Böyle birisi olsam ne tuhaf olurdu, değil mi? | Open Subtitles | كم سيكون غريباً إن فعلت ذلك |
Çok tuhaf olurdu. | Open Subtitles | سيكون غريباً جداً |
Öylesi biraz tuhaf olurdu. | Open Subtitles | كان ذلك سيكون غريباً |
Haklısın. Böyle birisi olsaydın, gerçekten tuhaf olurdu. | Open Subtitles | انت محقّة سيكون غريب ان لم تفعلي ذلك |
AsıI bunu yapmamak tuhaf olurdu. Konuşmaya devam et. Tim'den bahset. | Open Subtitles | عدم فعل هذا سيكون غريب (إستمري بالتحدث،أخبريني عن (تيم |
Sadece işte aynı yerde çalışıyorsunuz biraz tuhaf olurdu falan. | Open Subtitles | لأنكما تعملان معاً و قد يكون هذا محرجاً |
Onunla gidiyor olsaydım bu çok tuhaf olurdu. | Open Subtitles | سيكون غريبا أذا ذهبت معه |
Öyle olsa çok tuhaf olurdu. | Open Subtitles | ذلك سيكون غريبا |
Yaşadığın onca şeyden sonra kabus görmesen biraz tuhaf olurdu, öyle değil mi? | Open Subtitles | حسناً، بعد كل ما تفكرين به سيكون من الغريب إذا لم تنتابك الكوابيس، أليس كذلك؟ |
Ki, bütün saygımla söylüyorum, sizin gibi güzel bir bayanın randevuya metroyla gitmesi çok tuhaf olurdu. | Open Subtitles | أو أنّكِ ذاهبة إلى موعد غرامي ومع إحترامي لكِ، سيكون من الغريب أن تذهب إمرأة بجمالكِ إلى موعد غرامي راكبةً القطار |