turistler için kutu yaparak mutlu olacağına beni ikna edemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك اقناعي أنك ستكون سعيداً ببناء هذه الصناديق للسياح. |
Şimdi Çin-ABD Dostluk Evi ve Çinli turistler için hac bölgesi. | TED | هو الآن منزل الصداقة الصينية الأمريكية، وأحد المزارات المهمة بالنسبة للسياح الصينيين. |
Tam bir vudu rahibi, ama aynı zamanda turistler için de bir gece klübü işletiyor. | Open Subtitles | هو كاهن الفودو والذي يدير . نادي ليلي للسياح أيضا |
Nublar Adası sadece turistler için bir gösteri merkeziydi. | Open Subtitles | إيزلانوبلار كانت معرض حيوانات للسياح فقط |
Bir tane yaptıktan sonra bırakmasının bir nedeni var.O sadece turistler için. | Open Subtitles | هناك سبب إنه توقف بعد واحدة إنها للسياح فحسب |
Burası şişman turistler için yapılan kaburga mekânı. Kapıları geniş ve sandalyeleri de sağlam yap yeter. | Open Subtitles | إنه ملتقي لللحم بالعظام للسياح البدناء فقط تأكد من أن الأبواب واسعة والكراسي مدعمة |
Buradan birkaç mil uzakta, turistler için mağaranın birebir kopyasını inşa etmek için planlar yapılıyor. | Open Subtitles | هناك خطط لبناء منتزه للسياح بنسخة مطابقة تماماً للكهف |
Bu adada, turistler için evi temizleyerek sadece yılın iki ayı çalışabiliyorum. | Open Subtitles | هنا على الجزيرة لا يمكنني العمل سوى شهرين في السنة أنظف المنازل للسياح |
Offshore, evet güneş yanığı turistler için kokteyller hazırlamak zor olmalı , değil mi? | Open Subtitles | لابد أنه عمل شاق، صناعة الكوكتيلات للسياح. صحيح؟ |
Turlar düzenliyor. turistler için canavar turları, bilirsiniz. Onu görmüş. | Open Subtitles | هو يقوم بإرشاد السياح في الممر تعريف الوحش للسياح كما تعلم، لقد رآه |
Olmaz bayım. Odamız yok, bu bölge turistler için değil. | Open Subtitles | لا سيدي, أنا أسفة لا نملك غرفاً هنا هذه ليست منطقة للسياح. |
Bu konum Kutup hayatını deneyimlemek isteyen turistler için en iyi yerlerden biri. | Open Subtitles | هذا الموقع أحد أفضل البقاع للسياح لمشاهدة الحياة البرية القطبية |
Rekor sayıda cinayet ve kazara ölümle Tayland turistler için en ölümcül mekanlardan biri haline geliyor. | Open Subtitles | مع جرائم القتل و حوادث الوفيات عند مستوى قياسي مرتفع تايلند تصبح بسرعة واحدة من الوجهات الأكثر فتكاً للسياح |
turistler için yaptıkları bir tür gösteri. | Open Subtitles | نوعاً ما من العروض التى يقدمونها للسياح |
Hasta ruhlu turistler için bir çeşit mumya müzesi. | Open Subtitles | نوع من معرض عمل الشمع للسياح السقيمين |
turistler için bir gösteri yapıyor, çay seremonisi. | Open Subtitles | تقوم بذلك الشرح للسياح حفل الشاي |
Evet ama neden uğraşsınlar ki? Ben sokaklarda turistler için gitar çalarım. | Open Subtitles | أنا مجرد عازف " جيتار " فى الشارع ، أعزف للسياح . |
Eminim ki size buranın sadece turistler için bir paravan olduğunu ve gerçek karargah olan Gözcü Kulesi adındaki yörüngedeki bir uyduya teleport için durak olarak kullanıldığını söylemediler. | Open Subtitles | أراهن أنهم لم يخبرونكم أنها مجرد واجهة مزيفة . للسياح وحفرة توقف لإلتقاط شعاع زيتا أنابيب التيلبورتر إلى الشيء الحقيقي , قمرا صناعيا مداريا |
Bu yüzden turistler için oraya balık dolduruyorlar. | Open Subtitles | هناك حيث يقومون برمي الأسماك للسياح |
Hayır, Frenchmen Sokağı'ndayız. Bourbon turistler için. | Open Subtitles | لا، هذا هو شارع الفرنسيين "بوربون" للسياح. |
Bazı kişiler genç kızları kaçırıp... ..uyuşturucu vererek ve zorlayarak o kısacık yaşamlarında... ..onlara Arap turistler için fahişelik yaptırıyorlar. | Open Subtitles | بعض الناس يديرون نصف الطريق هناك للشابّات لديهم المجبرين أو المخدرين إلى إنفاق حياتهم القصيرة كعاهرات للسيّاح العرب |