Seninle tutkuyla... aşkla, taparcasına sevişirken... sen sadece anlamsız bir seks yapabilir misin benimle? | Open Subtitles | ضدّ الرجالِ الذين يَقِعونَ في الحبّ لذا أنا يُمْكِنُني أن احبك العاطفة الصدق العِبادَة، الهيمان بالحب |
Böyle bir tutkuyla Komutan, çok fazla kalp kırmış olmalısınız. | Open Subtitles | ما هذه العاطفة أيها القائد، لابد أنك حطمت قلوب كثير من العذارى |
Bu kadar genç bir adamın böylesine tutkuyla konuşması enderdir. | Open Subtitles | من النادر على شاب مثلك أن يتحدث بهذا الشغف |
Üzücü Yaptığı şeye tutkuyla bağlıymış Evet | Open Subtitles | كان لديه شغف حقيقى لما يفعل نعم على أى حال، اعتقد ان لديه مشكلة مع د. |
Sana tutkuyla bağlı değilim. Aşırı hisler bekleme benden. | Open Subtitles | لا أحمل أى عاطفة تجاهكِ وذلك لن يتغير لا محالة |
Sürekli artan bir tutkuyla sonuna kadar savaştı. Yolsuzluk ve yoksullukla mücadelede yalnızca hükümet yetkililerinin dürüst olmasının yetmeyeceğine vatandaşların da seslerini duyurmak için kenetlenmesi gerektiğine inanıyordu. | TED | لقد حارب حتى النهاية، بعاطفة جياشة في مكافحة الفساد والفقر، لا يلزم فقط أن يكون المسئولون الحكوميون صادقين، يجب على المواطنين أن يساندوا بعضهم لجعل أصواتهم مسموعة. |
Kar amacı gütmeyen ve tutkuyla bağlı olduğum bir organizasyonu var. | Open Subtitles | إنه يدير منظمة غير مبنية على الربح أنا شغوف جداً جداً بها |
Robert Greene'e tutkuyla bağlanmak kolay tabii! | Open Subtitles | من السهل أن تكون مولعاً بـ(روبرت غرين) |
Görünüşte zeki ve yakışıklı olan ama gizli gizli soylu bir tutkuyla yanan ve hemen sizinle yatmak isteyen biriyle tanışmanın hayalini mi kuruyorsunuz? | Open Subtitles | تتخيّل الإجتماع ببعض الشخصيات العبقرية لكن جيّاش سرّا بالعاطفة النبيلة |
Ken, kısmen öğrenci olmasına rağmen aşçılığa güçlü bir tutkuyla bağlı. | Open Subtitles | و ان كان كين تلميذ غريب انه قوي العاطفة فى الطبخ الصينية. |
tutkuyla dövüşüyorsun ama öfken karar vermeni engelliyor. | Open Subtitles | انت تخوضي معركة مع العاطفة لكن غضبك يشوه حكمك على الأمور |
tutkuyla alakası var. Kimya, romantizm... | Open Subtitles | ولكنّه عن العاطفة وحول التجاذب ، والرومانسية |
Kütüphanede saf bir tutkuyla seninle sevişen o adam. | Open Subtitles | الرجل الذي بصفاء الشغف طارحك الغرام في المكتبة |
Sizlere tutkuyla ilgili bir kaç öykü anlatmak için buradayım. | TED | أنا هنا لأحكي لكم بعض القصص عن الشغف |
Değil sadece sürat İster canlılık Hem de sanata tutkuyla bağlılık | Open Subtitles | لست في حاجة و حسب إلى اللمعان بل أنت في حاجة إلى الموهبة , في حاجة إلى شغف الفن |
Aşka benzeyen ateşli bir tutkuyla doymayıncaya kadar asla vazgeçmeyecek ve kurbanın imrendiği hayat dolu yaşamını kurutacak. | Open Subtitles | بنسخ العنف بشكل يشبه عاطفة الحب ولن يتوقف حتى يتخم بالعاطفة |
Sonra ona tutkuyla bakıyorsun sonra- Endişelenme, öpmeyeceğim. | Open Subtitles | وتنظرين إليها بعاطفة معاناة لا تقلقي لن أقبلك |
Şimdi pes edemezsin. İşini tutkuyla yapıyor o. | Open Subtitles | لا يمكنك التخلي عنه الآن إنه شغوف بما يقوم به |
Robert Greene'e tutkuyla baglanmak kolay tabii! | Open Subtitles | من السهل أن تكون مولعاً بـ(روبرت غرين) |
Aşkım, her şey müthiş bir tutkuyla dolu | Open Subtitles | أوه .. حبيبي . .. يفيض كل الخلق بالعاطفة |
Son iki yıldır tutkuyla takip ettiğim olduğum mesele bu. | TED | هذه هي الإشكالية التي كنت أدرسها بشغف في العامين الماضيين. |
Ben de tutkuyla bu adamı anlatmasını bekledim, kadını da bir yerden anımsıyorum. | Open Subtitles | وانتظرت بلهفة لكي أستمع منها عن ذلك الشخص الذي أُذكرها به كثيرا |
Yaptıkları işe tutkuyla sarılan insanları severim. | Open Subtitles | أنا أحب الاشخاص الذين يشعرون بالشغف حيال عملهم. |
Bu bölgedeki müdahaleye karşı çok tutkuyla yazmana rağmen... bu nasıl oluyor? | Open Subtitles | كيف حولت مسارك من الكتابة بحماس إلى التدّخل في شؤون هذه المنطقة؟ |
Burada durup bu hikâyeyi anlatmam, hepimizin istekle, tutkuyla, katışıksız inatla, vazgeçmeyi reddetmekle, büyük şeyler başarabileceğine, Sting'in söylediği gibi eğer bir şeyi yeterince çok hayal edersen mutlaka olacağına dair bir kanıt. | TED | أن وقوفي هنا ورواية هذه القصة يعتبر دليلا على قدرتنا لتحقيق أشياء عظيمة بالطموح والشغف. بالإصرار التام، برفض الاستسلام، إذا كنت تحلم بشيء بقوة كافية، مثل ماقال ستينق، يمكن لهذه الأحلام أن تتحقق. |
Sevgiyle, disiplinle, tutkuyla. | Open Subtitles | بحبك لما تفعل، بعملك الكادح بشغفك به |