ويكيبيديا

    "tutuklamaya" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • القبض
        
    • الإعتقال
        
    • اعتقال
        
    • إعتقال
        
    • لإعتقالي
        
    • الاعتقال
        
    • لأقبض
        
    • لاعتقالي
        
    • لإعتقال
        
    • بالقبض
        
    • اعتقاله
        
    • لتعتقل
        
    • باعتقال
        
    • لنعتقل
        
    • لنقبض
        
    Ancak bir aptal bizi aynı günde 2 kez tutuklamaya kalkar. Open Subtitles الأحمق فقط هو الذي يحاول إلقاء القبض علينا مرتين في يوم واحد
    LAPD birimlerine, sorun yaratan herkesi tutuklamaya başlamalarını söylemeni istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تجعل الشرطة تبدأ في القبض على أي شخص يسبب لنا مشاكل
    Yaptıkların aslında, yasadışı uyuşturucu bulundurmayı ve tutuklamaya karşı koymayı açıklıyor. Open Subtitles واقع أنك أنت يفسر الحيازة غير الشرعية للمخدرات و مقاومة الإعتقال
    Ancak bu ülke sınırları içerisindeyken kimseyi tutuklamaya ve silah bulundurmaya yetkiniz yok. Open Subtitles لكن أثناء وجودكم هنا لا يمكنكم اعتقال أحد بأنفسكم وستكونون بالطبع غير مسلحين
    Cinayetten arandığı halde, hala sex suçlularını tutuklamaya çalışıyor. Open Subtitles بالرغم من أنه مطلوب لجريمة قتل، هو ما زال يُحاول إعتقال مرتكب جرائم جنسية.
    Beni tutuklamaya hakkınız yok. Şah bu yüzden sizi cezalandıracak. Open Subtitles .ليس لديك الحق لإعتقالي .سيعاقبك الشاه على هذا
    Sürücü tutuklamaya çalışılınca kendini el bombasıyla havaya uçurmuş. Open Subtitles و عندما حاولت الشرطة ان تلقي القبض على السائق فجر نفسه بقنبلة
    Onu tek başınıza tutuklamaya çalışmayacaksınız. Open Subtitles من الهام جدا الا تحاولوا القبض عليه لوحدكم
    tutuklamaya karşı gelmek, çalıntı mal buludurma, cinayet. Whoa, Whoa, Whoa, Whoa, Whoa. Dur bakalım, adamım. Open Subtitles مقاومة القبض عليك، إمتلاك السلع المسروقة، القتل تمهل يا رجل
    Biraz kafa karıştırıcı; ama tutuklamaya karşı konulduğu sırada öldürüldü. Open Subtitles الأمر محير قليلا لكن يبدو انها قد قتلت أثناء مقاومتها الإعتقال
    tutuklamaya direnmiş evini dağıtmış, kızların soyunma odasına dalmış. Open Subtitles تقارير عن مقاومة الإعتقال وتمزيق منزله, وإقتحام غرفة الفتيات
    Uyuşturucu barındırma ve tutuklamaya direnme. Open Subtitles لحيازة مخدرات ومقاومة الإعتقال سأجلبها إلى هنا من أجل الإستجواب
    Seni motosiklet çalmaktan tutukluyorum tutuklamaya direnmekten, ve şeytan gibi sürmekten. Open Subtitles انا لك على اعتقال سرقة سيارة ، مقاومة الاعتقال ، ويقود مثل شعبة.
    Memur Dante bahçemizde sızdı. Biliyorum. Karınca yuvasını tutuklamaya çalışıyordu. Open Subtitles الضابط دانتي سيتجمد في الحديقة نعم أعلم انه يحاول اعتقال بعض النمل
    Hanımefendi, bu şerefsizleri tutuklamaya bu kadar yaklaşmıştım, tamam mı? Open Subtitles ياسيدة , كنتُ على وشك إعتقال هؤلاء ابناء العاهرات , حسناً ؟
    Bu geri zekalıyı tutuklamaya çok yaklaştık. Open Subtitles إذًا نحن نقترب من إعتقال هذا الأبله.
    Kesintinin olduğu akşam polisler beni tutuklamaya geliyordu. Open Subtitles في ليلة الإنقطاع كانت الشرطة قادمة لإعتقالي..
    Sadece tutuklamaya karşı koyarken göğsünden iki kez vurulan ufak işler peşinde bir dolandırıcısın. Open Subtitles انت فقط محتال صغير لمرة الذين سيطلق عليه النار مرتين لمقاومته الاعتقال
    Burada sizi, kâfirliğiniz, şarlatanlığınız, ve hepsinin ötesinde bir başkasının adının arkasına saklanan bir korkak olduğunuz için tutuklamaya geldim. Open Subtitles أنا هنا لأقبض عليك لكونك زاني و فاسد و فوق كل شئ، جبان يتخفى تحت اسم شخص آخر...
    Beyinsiz birinin nasıl polis olduğunu anlamadım ama eğer beni tutuklamaya gelmediysen diğerleriyle birlikte buradan siktirip gidebilirsin. Open Subtitles لا أعرف كيف يمكن لشخص معاق أن يحصل على شارة شرطة و لكن إن لم تكوني قد أتيت لاعتقالي فيمكنك أن تخرجي من هنا
    Ajan Mulder, Alfred Fellig'i tutuklamaya gidiyorum. Open Subtitles إستمع، الوكيل مولدر، أنا على طريقي لإعتقال ألفريد فيليج.
    Bu yüzden sıra birini tutuklamaya geldiğinde, göreviniz fırsatı ele geçirince şüphelinin suçunu kanıtlamaktır. Open Subtitles و عندما يتعلق الأمر بالقبض على شخص وظيفتك وضع الكرة في الميدان قبل أن تسلمها
    tutuklamaya karşı çıktı, ve partnerime yöneldi, bir kadına. Open Subtitles هو قاوم عند اعتقاله وعندئذ بدأ بزميلتى , المرأه
    Polis, baş şüpheliyi tutuklamaya yetecek delilleri buldu. Open Subtitles لقد عثرت الشرطة فعلاً على أدلّة كافية لتعتقل المشتبه به الرئيسي.
    Dediğim gibi, sizleri tutuklamaya başlamadan önce evlerinize dönün Open Subtitles قلت لكم أن تعودوا إلى منازلكم قبل أن أباشر باعتقال الناس بأيّ تهمة؟
    Leonard Vance'i tutuklamaya geldik. Nerede o ? Open Subtitles " نحن هنا لنعتقل " ليونارد فانس أين هو ؟
    Buraya kadar seni sırf Bulundurma'dan tutuklamaya mı geldiğimizi sanıyorsun aptal serseri? Open Subtitles وتظن بأننا قطعنا كل هذه المسافة إلى هنا لنقبض عليك بتهمة الحيازة أيها الحثالة الغبي؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد