Döner dönmez de tutuklamayla ilgili bir şeyler kaleme alacağım. | Open Subtitles | عندما أعود سالما سأمنحك شيئا وأريد منك أن تكتب شيء عن الإعتقال |
Ya bilmiyordu ama öğrenmek üzereydi ya da NCIS'in yapacağı tutuklamayla riske atılmayacak kadar büyük bir şey biliyordu. | Open Subtitles | إما أن لم يعرف أننا إقتربنا من الإكتشاف أو كان ينوي على شيئاً كبيراً أن محاولة الإعتقال من مركز التحقيقات كانت ستعرض للخطر |
Bu tutuklamayla birlikte konusu bile açıImaz artık, efendim. | Open Subtitles | مع هذا الإعتقال سيدي, لقد إنتهى أمرها. |