Ben O ne dediyse söyledim. Bir tercümeyi yapmadım diye beni tutuklayamazsın, değil mi? | Open Subtitles | لن تعتقلني لأنني أفسدت الترجمة ؟ |
Beni böyle tutuklayamazsın. | Open Subtitles | ـ لا تستطيع أن تعتقلني ، لا تستطيع |
Bir adamı çizik olması ihtimaliyle tutuklayamazsın. | Open Subtitles | لاتستطيع اعتقال الرجل لمجرد امكانية وجود خدش |
Beni burada tutuklayamazsın. Kendi evimin sınırları içindeyim. | Open Subtitles | ليس بإمكانك اعتقالي هنا فأنا أقف في ملكيتي الخاصة |
O bir vampir.Onu öylece tutuklayamazsın. | Open Subtitles | انه مصاص دماء. لا يمكنك مجرد إلقاء القبض عليه. |
Onu tutuklayamazsın. | Open Subtitles | لا تستطيع أن تعتقله هكذا |
- Beni kilisede tutuklayamazsın. - Seni tutuklayacağımı kim söyledi? | Open Subtitles | أنت لا تستطيع اعتقالى فى الكنيسة- من تكلم عن الاعتقال؟ |
Bana o şekilde bakma. Otel odası tuttum diye beni tutuklayamazsın. | Open Subtitles | لا تنظر إليّ هكذا ، لا يمكنكَ إعتقالي لإستئجار غرفة بفندق |
İş bitene kadar beni tutuklayamazsın. | Open Subtitles | لا تسطيع أن تعتقلني وينتهي الأمر. |
- Yalan söylediğim için beni tutuklayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تعتقلني للكذب |
Beni tutuklayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تعتقلني |
Sırf onun arkadaşı olduğu için bir adamı tutuklayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك اعتقال شخص بتهمة التنزه مع صديقه |
Hadi ama, bir adamı ukala olduğu için tutuklayamazsın ki. | Open Subtitles | لا يمكنك اعتقال شخص لتكلمه بألفاظ سيئة |
Denizanasını tutuklayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك اعتقال قنديل البحر |
Alkollü araç kullanmaktan beni tutuklayamazsın. | Open Subtitles | لايُمكنك اعتقالي بتهمة القيادة تحت تأثير الكحول، بعد الواقعة |
Beni böylece tutuklayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنكِ اعتقالي هكذا |
Beni hiçbir şey için tutuklayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك اعتقالي لأي شيء |
Bir ağacı tutuklayamazsın. | Open Subtitles | لا يُمكنك إلقاء القبض على شجرة |
İnsanları tutuklayamazsın, Bones. Mezbahada yaşıyoruz. | Open Subtitles | -لا يمكنكِ إلقاء القبض على الناس يا (بونز ) |
Sadece Blutbadlara zehirli olan bir şey ikram ediyor diye onu tutuklayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تعتقله لأجل تقديمه لشيء... يكون ساماً فحسب للـ"بلوتباد" |
- Beni tutuklayamazsın. | Open Subtitles | -انت لا يمكنك اعتقالى |
- Söyleyeceğin herşey aleyhinde... - Beni tutuklayamazsın. | Open Subtitles | أي شئ ستقوله سيكون - أنت لا تستطيع إعتقالي - |
Ama sırf bir şeyleri anlamıyorsun ve korkuyorsun diye onu tutuklayamazsın. | Open Subtitles | ولكن مهما فعلت لا يمكنك القبض عليها بسبب شئ انتَ لاتفهمه ولأنكَ مرعوب |