ويكيبيديا

    "tutuyordu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يمسك
        
    • يحمل
        
    • تمسك
        
    • يبقي
        
    • أبقت
        
    • يمسكني
        
    • يُمسك
        
    • أبقاه
        
    • كانت تحمل
        
    • أبقاكِ
        
    • أبقاني
        
    • ممسكاً
        
    • العقاقير
        
    Sürücülerden biri... elinde çenesine kadar gelen bir şey tutuyordu. Open Subtitles واحد من السائقين كان يمسك شيئا ما يصل إلى فمه
    Aleti zaten ince ve zayıf bir tel bir arada tutuyordu. Open Subtitles على أية حال لم يمسك بتلك العجلة القديمة إلا البصاق وسلك.
    Eskiden onları Dan tutuyordu, ama bu sefer seni kalkan olarak kullanıyor. TED في الواقع كان دان يحمل البالونات .. ولكنه اليوم يستخدمك كجدار حامي
    İmgelemde, elinde bir alet tutuyordu. Alet verici gibi bir şeydi. Open Subtitles في الرؤيـة، كان يحمل جهازاً بدا كجهاز إرسال من نوع ما
    O kadını gördüm, hala elinde magazin dergisi tutuyordu! Open Subtitles وجدت نفسي أمام المرأة وجهاً لوجه ، كانت تمسك بمجلة
    Geri döndüğünden beri vahşi domuzlara karşı hep dolu tutuyordu. Open Subtitles هو دائماً يبقي سلاحه جاهزاً من أجل الخنازير البرية
    Geçen ay yağmalandıktan sonra hastane kan bankasını boş tutuyordu. Open Subtitles أبقت المستشفى خزائن الدّماء فارغة مُنذ أُغير عليهم الشهر الفائت
    Beni kolları arasında tutuyordu. Open Subtitles ...حسناً، لقد كان يمسكني بذراعيه
    Kızın kolunu tutuyordu, kız da kurtulmaya çalışıyordu. Open Subtitles لكنّه كان يُمسك ذراعها، وكانت تُحاول الهرب.
    Doaa bacaklarını göğsüne çekmiş oturuyordu, Bassem onun elini tutuyordu. TED "دعاء" كانت جالسة وأرجلها محشورة وملاصقة لصدرها "باسم" يمسك يديها
    Bir parçam beni tutuyordu. Open Subtitles بعض جزء مني كان يمسك بي مرة أخرى، مع العلم أنني قد ذهبت بعيدا جدا.
    Görünüşe göre, Quentin onu baskı altında tutuyordu ve onunla beraber vince atladı. Open Subtitles يبدو ان كوينتن كان يمسك به بالقوة وصعد به على الرافعة معه
    Şimdi, bütün bunlar olurken, elinde küçük bir not defteri tutuyordu bazen defteri açıp sayfalarını çeviriyordu ve bir şeylere bakıyordu. TED طوال تلك المدة كان يحمل مفكرة صغيرة ويفتحها من وقت لآخر ويقلب في الصفحات وينظر إلى شيء ما
    Babasının onu sevdiğini her zaman biliyordu ama şu anda, gerçekten elinde bunun kanıtını tutuyordu. Open Subtitles علم أنّه والده لطالما أحبّه ولكن في تلك اللحظة, كان في الحقيقة يحمل الدليل بين يديه
    Başına bir bone takmış, ve bezelye yeşili bir elbise giymiş, kollarında bir şala sardığı bir yastık tutuyordu, sanki tuttuğu bir bebekmiş gibi. Open Subtitles لكنه كان بيتر يرتدي قلنسوة و فستان أخضر و يحمل وسادة في ذراعة ملفوفة في شال كما لو كان طفلاً
    Zwicky'nin karanlık madde dediği galaksileri bir arada tutuyordu ise belki de her bir galaksinin de bir arada durmasını o sağlıyordu. Open Subtitles ربما انها أيضاً تمسك المجرات كلاً على حِده لمعرفه ذلك ، الخبراء صنعوا مجرات إفتراضيه في الكمبيوتر
    Ama onu bulduğumda hâlâ o kamp çantasını tutuyordu içinde topladığınız erzaklar olan çantayı kendi başına taşıyamayacağı kadar ağır olan çantayı. Open Subtitles ولكن عندما وجدتها كانت تمسك الحقيبة الصوفية ممتلئه بالمؤون التي أنتم جمعتوها
    Geçen gece gördüğümüzde elinde bunu tutuyordu. Open Subtitles كانت تمسك بهذه حينما رأيناها اليلة الماضية
    Anasazi o ayinleri gizli tutuyordu çünkü kimsenin o eşiği açıp o varlıkları dünyaya sokmasını istemiyordu. Open Subtitles هناك حيث يبقي الأناسازي طقوسهممخفيةكي يفتحأحد ذلك الباب.. ويدع تلك المخلوقات بالعبور إلى عالمنا.
    Yeni ilaçlar onları sağlıklı tutuyordu. TED العقاقير الحديثة أبقت على الماشية بصحة جيدة.
    Beni sıkı tutuyordu. Open Subtitles كان يمسكني ويمسك بأثدائي
    Sol elinde, zarfı mühürlenmiş bir not tutuyordu. Open Subtitles وفى يده اليسرى كان يُمسك بملحوظه
    Hayır. Galiba Craig onu iyi niyetinden dolayı tutuyordu. Open Subtitles كلا ، أعتقد أن كريج قد أبقاه هنا لطيبة قلبه فحسب
    KAZA ANINDA ANNA MORGAN KUCAĞINDA KIZINI tutuyordu Open Subtitles المشاهدون قالو أن , آنا كانت تحمل إبنتها بين ذراعيها
    Son birkaç yıldır seni kilit altında tutuyordu değil mi? Open Subtitles لكنه أبقاكِ حبيسة في السنوات القليلة الماضية
    Her tıklatma bir sayıydı. Ve her sayı beni güvende tutuyordu. Open Subtitles كل طرقة كانت رقم وكل رقم أبقاني آمنة
    Durduğunda, bıçağı hâlâ elinde tutuyordu. Open Subtitles وعندما توقف عن طعنها كان ممسكاً السكين بيديه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد