Sizi tutsak tutuyorlardı. Hala SG-3 ve takımınızın geri kalanı tutsaklar! | Open Subtitles | لقد كانوا يحتفظون بكم كأسرى و لا يزالوا يحتفظون ب إس جى 3 و بقية فريقك |
Kızları şuralarda bir yerde bir yatakhanede tutuyorlardı. | Open Subtitles | انهم يحتفظون بالفتيات فى عنبر للنوم فى مكان ما فى هذة المنطقة |
Lumen'la takas etmek için Zack'i hayatta tutuyorlardı. | Open Subtitles | -جدر بك القدوم لي. كانو يحتفظون ب"زاك" حياً كي يقايضوه بالكتاب. |
Tuhaf bir şekilde tutuyorlardı... Şöyleydi sanırım. | Open Subtitles | يمسكون بها بطريقة غريبة هكذا أظن |
Mary'nin ailesi Jedidiah ve çocuklarının onu zorla tuttuğundan korkuyorlardı, ki zorla tutuyorlardı da. | Open Subtitles | عائلة ماري ظنت خوفاً بأن جيديدايه و اصحابه كانوا ممسكين بها رغماً عنها ولقد كانت توقعاتهم صحيحه |
OW: Onlarla beş dakika konuşmamı istediklerini yazan tabelalar tutuyorlardı ve bunu yapmaktan mutlu olurdum. | TED | أوبرا: كانوا يحملون لافتات تطلب مني التحدث معهم لخمس دقائق فقط، كنت سعيدة بفعل ذلك. |
Yavaş hızdaki kovalamacayı hatırlarsanız insanlar köprülerin, viyadüklerin, otoyol kenarında pankartlar tutuyorlardı... | Open Subtitles | الناس في الحقيقة واقفين بالطريق.. بالشوارع والجسور رافعين لافتات.. |
Cassino'da Almanlar hakim tepeleri tutuyorlardı. | Open Subtitles | فى (كاسينو) كان الألمان يحتفظون بالمواقع الأكثر أرتفاعاً |
Orada tutuyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يحتفظون بها هنا |
Gromflamite'lar neden seni esir tutuyorlardı? | Open Subtitles | ابن الـ.. (لمَ كان الـ(جرومفلاميتز يحتفظون بك سجيناً؟ |
Boğuluyormuş gibi boğazlarını tutuyorlardı. | Open Subtitles | كان الناس يمسكون حناجرهم كأنهم يختنقون |
Beni yerde tutuyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يمسكون بي. |
Beni tutuyorlardı, nasıl bir çöp olduğumu söylerken kafamı tuvaletin içine sokmaya çalışıyorlardı. | Open Subtitles | ممسكين بي، يحاولن ادخال رأسي في المرحاض اتحدث عن كم كنت قمامة. |
Hayalet Atlılar oradayken bence bir şey tutuyorlardı. | Open Subtitles | عندما كان فوارس الاشباح بالاعلي اعتقد انهم كانوا يحملون شيئاً |
Yavaş hızdaki kovalamacayı hatırlarsanız insanlar köprülerin, viyadüklerin, otoyol kenarında pankartlar tutuyorlardı... | Open Subtitles | الناس في الحقيقة واقفين بالطريق.. بالشوارع والجسور رافعين لافتات.. |