Bir insan parçası tutuyorum ve ne oIduğunu biIe biImiyorum! | Open Subtitles | إنّني أحمل جزء من إنسان، ولا أدري حتى ما هو. |
Cerrahideki ilk günüm ve bir insanın kalbini elimde tutuyorum. | Open Subtitles | هذا أول يوم لي بالجراحة وها أنا أمسك بقلب بشري |
Sırf başkalarına anlatmasın diye yanımda tutuyorum. | Open Subtitles | أحتفظ به فقط لأمنعه من التحدث إلى الأخرين |
odani senin için tutuyorum, ayni biraktigin gibi, her zaman yaptigim gibi. | Open Subtitles | أبقي غرفتك لك، فقط كما تركتها، مثلما أفعل دائماً |
Mahalakshmi beni kovalıyor, onu arka cebimde tutuyorum. | TED | مهلكشمي تطاردني ، انني احتفظ بالمال بجيبي الخلفي |
Araba kullanırken birde karımın 1,5 kiloluk Chihuahua (köpek cinsi) tutuyorum. | Open Subtitles | عندما كنت اقود , لقد كنت ممسك بكلب زوجتي ذو الثلاث باوندات من نوع الشيواوا |
Elimde bu kumandayı tutuyorum; ona bakmıyorum bile ve onu herhangi bir problem yaşamadan idare edebiliyorum. | TED | أنا أحمل جهاز التحكم هذا في يدي، حتى أني لا انظر إليه، يمكنني التحكم فيه بدون أية مشكلة. |
tamam mı? Yani bir anlamda evrenin bir modelini elimde tutuyorum. | TED | حسنا ؟ نعم إني كذلك .. في صورة ما فأنا أحمل الكون بين يدي .. |
Çünkü elimde şu yolculuğunuzun biletini tutuyorum. | Open Subtitles | لأننى أيها اللورد أحمل فى يدى تذكرتك لهذه الرحلة |
Onu her zamankinden daha yüksekte tutuyorum, cesurca, ustalıkla, ışıl ışıl ve sizi de onun tehlikeli ışığında bana katılmaya davet ediyorum. | TED | أمسك بها إلى الأعلى أكثر من أي وقت آخر، بجرأة وبذكاء، وأدعوكم لتنضموا إلي في وهجها الخطير. |
İlk önce sağlıklı testisi tutuyorum çevresine hafif baskı uyguluyorum. | Open Subtitles | انا أمسك بالخصية الصحّية الضغط بلطف جداً حول المحيط |
Bu kadınları Roma ahlakına olan saygımdan dolayı tutuyorum. | Open Subtitles | انا أحتفظ بهذه النساء بعيدا عن إحترامي للأخلاقيات الرومانية |
Eski günlerin hatırına tutuyorum, eski hayatı hatırlatsınlar diye. | Open Subtitles | أحتفظ بهما لأجل الأيام الخوالي لا أتذكر كيف كانت الأمور |
Bu da demektir ki; onlar beni idare edeceğine, idareyi elimde tutuyorum. | Open Subtitles | يعني أنّني أبقي السيطرة على هذه الأذرع بدلاً من أن يسيطروا هم عليّ |
Pekâlâ, o zaman müdürünüze söyleyin, çocuğu, sekiz adet pizza siparişim için indirim kuponumu kullandırana kadar burada yanımda tutuyorum anlaşıldı mı? | Open Subtitles | حسنا , هلاّ أخبرت المدير أنني أبقي على فتى التوصيل حتى أحصل على الخصم على الثمانية بيتزا التي طلبت ؟ |
Başkası için tutuyorum. Yarın ona vereceğim. | Open Subtitles | أنا احتفظ بها لشخص آخر و غداً سوف أسلمه إياها |
Küçük bir imparatoriçeyi kollarımda tutuyorum. | Open Subtitles | أنا ممسك بأمبراطورة . صغيره بين ذراعاى |
Çadır karanlıktı, el fenerini tutuyorum sanmıştım. | Open Subtitles | لقد كانت الخيمة مظلمة اعتقدت أنني أمسكت المصباح |
Onu kaçırdığım falan yok. İstediğimi alana kadar burda tutuyorum sadece. | Open Subtitles | أنا لا أختطفه أنا أبقيه حتى أحصل على ما أريد |
Neden üstünde "McCain Feingold" yazan bir servis tabağı tutuyorum? | Open Subtitles | ولماذا انا احمل طبق الطعام هذا؟ المكتوب عليه ماكين كالذهب |
Şimdi tutuyorum, ama hissedemeyecek kadar duygusuzum. | Open Subtitles | ،و الآن ها أنتِ ذا ممسكة بيديّ لكني فاقد الأحساس تماماً |
Burada balığı tutuyorum, şimdi de sırtındaki tüpe dokunuyorum, dokunur dokunmaz biyolüminesans maddenin fışkırdığını göreceksiniz. | TED | انا امسك بها، و انا أهم بلمس ذلك الأنبوب فوق كتفها، وعندما افعل ذلك سوف ترون الضوء الحيوي يخرج منها. |
Onu yanımda tutuyorum dostum. Çocuklarını bu sayede güvende tutarsın. | Open Subtitles | أبقيها قريبة منّي يا صاح، وهكذا يبقي المرء ابنه آمنًا. |
Evet ama o kadar çok değil, kaydını tutuyorum... 26.382 $ bugüne kadar. | Open Subtitles | نعم، ولكنني لا أحسب لك ما أخذته منه وهم 26.382 دولاراً حتى اليوم |
Tüm kardeşlerini eşit olarak önemseyeceğime dair verdiğim sözü tutuyorum. | Open Subtitles | أنا أُبقي على وعدي بحب جميع أخواتكِ بالإنصاف |
tutuyorum, tutuyorum! | Open Subtitles | أنا أحمله .. أحمله |