Ama onun spekulum tepsisindeki karınca tuzaklarını görünce seninle konuşmamız gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | لكن عندما رأيت أفخاخ النمل على طاولة الأدوات الطبية رأيت أنه علينا التحدث |
Şimdi git tavşan tuzaklarını kur, haydi. | Open Subtitles | الآن ,إذهب و إنصب أفخاخ الأرانب هيا |
Polis tuzaklarını da biliyorlar. | Open Subtitles | كما أنهم عرفوا عن أفخاخ الشرطة |
Şu bubi tuzaklarını sarmak istiyorsan sanırım bundan daha iyi zaman olmaz. | Open Subtitles | اذا اردنا ان ننصُبَ هذه الافخاخ فالاْن هو الوقت المناسب |
tuzaklarını görmek çok zor. | Open Subtitles | بالكاد تستطيع رؤية مخبأها |
O büyücülerin daha fazla donma tuzaklarını atlatmasına izin verme. | Open Subtitles | لا تدعهم يفلتون من المزيد من أفخاخ الصقيع! |
- Yapabiliriz. Hurley'in Rousseaunun ölüm tuzaklarını Anlattığı zaman neredeydin? | Open Subtitles | أكنت تستمع لـ(هيرلي) عندما ذكر أفخاخ (روسو) المميتة؟ |
İnsan tuzaklarını açıklayabilirim. | Open Subtitles | يجب أن أوضّح أمر أفخاخ الرجُل |
Jenny, sende avcıların tuzaklarını ortaya çıkar. | Open Subtitles | يا (جينى ) , أنت ستتلفى أفخاخ الصيادون |
tuzaklarını görmek çok zor. | Open Subtitles | بالكاد تستطيع رؤية مخبأها |