Ağaçlar yerdeki şeylerden dolayı uçaksavar ateşi gibiler. | Open Subtitles | هذة نيران أرضية نيران مضادة للطائرات من المهووسين على الأرض |
Aranızda hiç kızıl veya uçaksavar silahları gören olmadı mı? | Open Subtitles | هل رأى أحد منكم جنوداً شيوعيين أو أسحلة مضادة للطائرات في هذه الأنحاء |
Artık Mugia Geçidinde ağır uçaksavar ateşi bulunuyor. | Open Subtitles | و الآن لدينا نيران مضادة للطائرات عند مضيق موجيا |
Bu Alman uçaksavar istasyonun komutanı. | Open Subtitles | وهذا القائد الألماني للوحدة المضادة للطائرات. |
Kocaman bir Nazi uçaksavar şarapneli taretime isabet etti. | Open Subtitles | قطعة كبيرة من مضاد الطائرات النازي أصاب بُرجي |
Kasabadaki uçaksavar silahlarının yarısı kadın mürettebattan oluşuyordu. | Open Subtitles | نصف المضادات الأرضيه المحيطه بالمدينه كـانت الأطـقم العـاملـه عليـهـا مـن الأنـاث |
uçaksavar roketiydi bu, muhtemelen birisi elle ateşlemiştir. | Open Subtitles | ، قذيفة مضادة للطائرات . ربما قذيفة تحمل على الكتف |
Portatif uçaksavar silahlar için Mücahitlere güvenemeyeceklerini düşünüyorlar. | Open Subtitles | فهم ليسوا واثقين بالمجاهدين الذين يمتلكون أسلحة محمولة مضادة للطائرات. |
Rus uçaksavar bataryalarının teslimatı için depozito. - S400'ler mi? | Open Subtitles | دفعة أولى لتسليم بطاريات روسية مضادة للطائرات |
uçaksavar silahlarımız var ama gücümüz olmadan onları kullanamayız. | Open Subtitles | لدينا أسلحة مضادة للطائرات لكن بدون طاقة لا نستطيع السيطرة عليهم |
Çünkü hiç uçaksavar silahı yok. | Open Subtitles | لأنه لا توجد مدافع مضادة للطائرات. |
uçaksavar füzelerini atarlar. | Open Subtitles | ... بما أن لديهم صواريخ مضادة للطائرات |
Işığı söndür, uçaksavar projektörü var. | Open Subtitles | إيقاف المصباح ، هناك المضادة للطائرات الكشاف |
Almanlar da kamyonların üzerine uçaksavar silahları monte etme ve tanklara zırh delici bombalarla saldırma fikirlerini geliştirdiler. | Open Subtitles | كان للألمان ايضاً فكرة لامعة بنصب المدافع المضادة للطائرات على شاحنات ومهاجمة الدبابات بقذائفها المخترقة للدروع |
Bütün uçaksavar silahlarımızı saklayın. | Open Subtitles | أخفوا كل ما تبقى من أسلحتنا المضادة للطائرات |
uçaksavar resmen sabah izni verdi! | Open Subtitles | 00؟ "مضاد الطائرات" أعطانا للتو صفارة الانطلاق |
Luke, bombardımandan sonra o uçaksavar ateşinden sakınmak için kaçmayı deneyeceğim. | Open Subtitles | لوك) ، بعد الاسقاط سأجرب نمطا) مُراوغا لأتجنب مضاد الطائرات |
Muhtemelen ağır, isabetli uçaksavar ateşi olacak. Ancak bundan önce daha kötüsüyle karşılaşacaksınız. | Open Subtitles | المضادات الأرضيه هذه المره ستكون" " عنيفه، ربما حتـى أعنف مـن ذى قبـل |
İki namlulu 50 kalibrelik uçaksavar. | Open Subtitles | ثنائي. 50 جبل برج مضاد للطائرات. |
Bir kısmına uçaksavar ateşi isabet etti. Çok acele olarak inmeliyiz. | Open Subtitles | البعض قد اصيبوا من مضادات الطائرات الح فى طلب الهبوط فى الحال , سيدى |
Zoo-Bonker yakınındakiler, bunların 10-12 cm çapında uçaksavar olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | مضادات الطّائرات قرب حديقة حيوان بونكير ...التقارير انهم على بعد |
Binlerce ağır uçaksavar silahı vardı. | Open Subtitles | كان هناك الالاف من المدافع المضاده للطائرات ثقيلة العيار |