ويكيبيديا

    "uçarken" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يطير
        
    • تحلق
        
    • يحلقون
        
    • أطير
        
    • أحلّق
        
    • يطيرون
        
    • طارت
        
    • التحليق
        
    • وأنت تطير
        
    • كنا نطير
        
    • نحلق
        
    • يحلق
        
    Bir de biri onu evinin üzerinde uçarken görüp uzay gemisi sanmış. Open Subtitles ورجل رآه يطير حول بيته لكنه ظن أنه مجرد سفينة فضائية رخيصة
    Hint Okyanusu'nda geceleyin 2,424 metrede uçarken. TED يطير في الليل فوق المحيط الهندي بارتفاع 2,424 متر.
    Doğrusu, uçarken üzerinde garip bir hal geliyor. Open Subtitles أتعلم لقد كنت أشعرت بإحساس غريب بينما كان يطير.
    Kendilerini vücutlarının üstünde uçarken buluyorlar ve aşağıdaki insanlara bakıyorlarmış. Open Subtitles ثم تحلق أرواحهم حول أجسادهم وتنظر إلى الناس في الأسفل
    Onları uçarken gördüm. Manevra kabiliyetlerinden haberdarım. Open Subtitles لقد رأيتهم يحلقون بها وأنا قادر على استعمالها
    Yukarıdakinin tam tersine. uçarken, her şey çok küçük, her şey çok hızlı geçip gidiyor. Open Subtitles فأنا أطير وأرى كل شيء صغيراً جداً وكل شيء يمر من أمامي بسرعة
    Ama uçarken ki çok uçarım.. Open Subtitles لكن عندما أحلّق وهذا يحدث كثيرًا،
    Keşif uçuşu için pilotlar silahsız uçarken bu adam uçağına silah monte etmişti. Open Subtitles عندما كانوا يطيرون غير مسلحين في مهمة مناورات كان يضع بندقية على طائرته
    Bizim arabamız damalı bayrağa doğru uçarken sizinki kaza yapıp yandı. Open Subtitles مثلما طارت سيّارتنا إلى خط النهاية، وأنتم تحطّمتم وإحترقتم يا رفاق.
    O uçarken, korktuğum tek an buydu. Open Subtitles كان الوقت الوحيد الذي أخشاه عندما كان يطير
    Ben de uğradım. Oğlumu uçarken görmek istemez miydim? Open Subtitles كذلك أنا تعتقد أنّني لا أريد أن أري إبني يطير ؟
    Artı, bazen ona elbise giydirip peleriniyle odanın bir ucundan diğer ucuna uçarken videoya çekiyoruz. Open Subtitles وبدأنا في إطعامه ، بالاضافة الي ذلك في بعض الاحيان ، نُلبسه الملابس وعمل فيديوهات عنه و هو يرتدِ عباءة و يطير في الغرفة
    Etrafta bu kadar arı uçarken yok. Open Subtitles لم يعد هناك مع كل هذا النحل يطير في الانحاء
    En inanılmaz numarayı o yaptı. Bir yönde uçarken diğer yönden çıkıyordu. Open Subtitles لقد قام بأكثر الحيّل روعة على الإطلاق لقد كان يطير في إتجاه، ويظهر في الإتجاه الآخر.
    Çocuk uçurtmaya ulaşmaya çalışır ayağı pencereye takılıp düşer tenteden seker, mutlak ölüme doğru havada uçarken, mucizevi bir şekilde üstsüz Matthew McConaughey tarafından yakalanır. Open Subtitles الطفل يصل إلى الطائرة الورقية ,. ليهوي من النافذة. بالارتداد السقيفة ، يطير في الهواء,.
    Satürn'ün altından uçarken, Satürn onu kütleçekimsel olarak yakalıyor ve güneş sisteminin dışına fırlatıyor. Eğer devam ettirirsem, Voyager-1'in böyle uçtuğunu görebilirsiniz. TED الآن، ما يحدث هو، وهو يحلق تحت زحل، يجتذبه زحل ويدفعه صعودا وخارج النظام الشمسي، ولذا إن واصلت على نفس المنوال، يمكنك أن ترى فوياجر 1 يطير هكذا.
    "Seni Hadleyberg'in üstünde uçarken gördüm ve karşılaşmak istemedim. Open Subtitles لقد رأيتك وانت تحلق فوق هادلىبورج و لم أكن أريد أن أقابلك
    - Oh, tanrım! Buralarda uçarken gördüğüm o uçakla mı geldiniz? Open Subtitles هـل أتيت في تلك الطـائرة التي كـانت تحلق بالجوار؟
    O şeyleri uçarken gördüm ve manevra kabiliyetlerini iyi biliyorum. Open Subtitles لقد رأيتهم يحلقون بها وأنا قادر على استعمالها
    uçarken her şey çok süperdi! .. Open Subtitles لقد كان الأمر رائعاً جداً عندما كنت أطير
    Bir gün Placid Gölü'nün üzerinde uçarken yardımcı pilotum beni kanat üzerinde yürüyerek atlamam için cesaret verdi. Open Subtitles كنت... كنت أحلّق فوق بحيرة بلاسيّد ذات يوم، وتحدّاني مساعدي أنْ أسير على الجناح واقفز.
    uçarken havada titreşim yayarlar. Open Subtitles فهم يصنعون إضطراب فى الهواء بينما يطيرون خلاله
    Oyun sayesinde, annemi uçarken de görmüştüm. Open Subtitles تلك الام طارت شكرا للعبة ابتعدت عن الموضوع
    Manuel uçarken eğer dünyayı pencerede tutabilirsek, Artı işaretini tam ayırım noktasına oturtursak. Open Subtitles إذا استطعنا إبقاء الأرض في نافذتنا أثناء التحليق اليدوي
    Kapa gözlerini ve kendini bu "şeyttirdiğimin" video oyun dükkanının diğer köşesine uçarken hayal et. Open Subtitles اغمض عيناك وتخيل نفسك وأنت تطير وسط محل أفلام الفيديو لعين.. لأن هذا على وشك التحقيق
    Yukarıda uçarken birinin beni yere inmem için çağırdığını duydum. Open Subtitles كنا نطير , و سمعت شيئاً يناديني و يطلب من الهبوط
    Aslında bununla uçarken kanat yapısını bir nevi yakmış oluyoruz. TED وسنكون بذلك كمن يحرق الهواء المحيط بالطائرة إذ نحلق خلاله.
    Laboratuvarımda otonom hava robotları geliştiriyoruz, burada uçarken gördüğünüz gibi. TED في مختبري، نحن نبني روبوتات جوية مستقلة مثل الذي ترونه يحلق هنا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد