Sis içinde uçmuştun, değil mi? | Open Subtitles | الضباب سيدي ؟ أجل, سبق أن طرت عبره, صحيح؟ |
Hayır, soru bu değil. Geçen sefer sen uçmuştun zaten. | Open Subtitles | هذا ليس السؤال, انت طرت بالمره الأخيره |
Leningrad üzerinde uçmuştun. | Open Subtitles | لقد طرت بطائره في لننجراد |
Bir tepeydi. Ve düşüp yuvarlanmanın tek sebebi o kadar uçmuştun ki bayıIdın ve kafanı mezar taşına vurdun. | Open Subtitles | لقد كان تلاً والسبب الوحيد لسقوطك من التل لأنك كنتُ منتشي للغاية، |
Evet ve aynı zamanda insanların uçtuklarında nasıl göründüklerini de bilirim ve dün gece sen uçmuştun, Justin. | Open Subtitles | , أجل , و أنا اعرف كيف يتحدث الناس و هم منتشون (و البارحة أنت كنت منتشي يا (جاستن |