Şişeyi açtığımda alkol molekülleri havaya karışır ve bunun sebebi alkolün oldukça uçucu bir yapıya sahip olmasıdır. | TED | حتى عندما أقوم بفتح الزجاجة، جزيئات الكحول وسوف تنتشر في الهواء، وذلك لأن الكحول مادة متقلبة للغاية. |
bozuşma, böcek aktivitesi... çürümeden kaynaklanan, topraktaki uçucu yağ asidi sevieleri yaklaşık altı aydır gömülü olduğunu ön görüyor. | Open Subtitles | نشاط حشري مستويات أحماض دهنية متقلبة في التربة نتيجة للتعفن تشير إلى أنها قد دفنت منذ ستة أشهرتقريباً |
İyi haberse, skandiyum uçucu bir maddedir. Bunu yapan kişinin üzerinde izi kalmıştır. | Open Subtitles | لكنّ الخبر الطيّب هو أنّ الـ "سكانديوم" مركّبٌ متطاير لذا من تعرّض له سيكون عليه كمّية قابلة للتعقّب |
Zehirli uçucu madde solunumu da olabilir. | Open Subtitles | قد يكون استنشاقا لمركب سام متطاير |
Platin uçucu. Platin uçucu geliyor. | Open Subtitles | المسافر ذو بطاقة البلاتين المسافر ذو بطاقة البلاتين، أفسحوا له المجال |
Platin uçucu geliyor! | Open Subtitles | المسافر ذو بطاقة البلاتين أفسحوا المجال! |
Örneğin, uçucu organik bileşikler okullarımızda, evlerimizde ve işyerlerimizde bulunan kimyasal kirleticilerdir. | TED | على سبيل المثال,تعتبر المركبات العضوية المتطايرة ملوثات كيميائية .توجد في المدارس و المنازل و أماكن العمل |
Bitkilerden elde edilmiş uçucu aromalar bunlar. | Open Subtitles | التي تحتوي على رائحة متقلبة مركبة من النباتات |
Son derece uçucu radyoaktif bir madde ki bu yüzden tüm önlemler alınacak. | Open Subtitles | متقلبة للغاية مادة مشعة لذا وبطبيعة الحال سيتم اتخاذ جميع الاحتياطات |
Şu anda inanılmaz derecede uçucu ve yanıcı bir çeşit termo reaktif kimyasal üreten... | Open Subtitles | دفعة متقلبة ومتفجر بشكل مذهل ...من ردة فعل حرارية كيميائية |
Amonyum nitratın uçucu olduğundan haberin var mı? | Open Subtitles | هل تعلم كم هي متقلبة نترات الامونيا ؟ |
Vegas'ta yaşananlarınsa sonu YouTube'da bitiyor. (Gülüşmeler) Şöhret uçucu. Vefa geçici. | TED | ما يحدث في فيغاس ينتهي به الحال على موقع يوتيوب. (ضحك) سـُمعتهم متقلبة. الولاءات متغيرة |
Benimki ise 4 bu da demektir ki Hemington'ların evindeki herkes uçucu bir asidik bileşime maruz kaldı bu da hepimizin mukoza zarlarını etkiledi. | Open Subtitles | الأن حموضة دموعي تقريباً أربعة, مما يعني أن الجميع المتواجدين في منزل (همينجتون) كانو معرضين ألي حمض مركب متطاير |
Çok uçucu bir bileşiktir. | Open Subtitles | هذا متطاير |
Platin uçucu. Yol verin! | Open Subtitles | المسافر ذو بطاقة البلاتين |
Platin uçucu! | Open Subtitles | المسافر ذو بطاقة البلاتين! |
Platin uçucu! Platin uçucu! | Open Subtitles | المسافر ذو بطاقة البلاتين! |
Bunlara uçucu organik bileşenler denir ve yüzlerce hatta binlercesini her nefes verişimizde serbest bırakıyoruz. | TED | وتسمى بالمركبات العضوية المتطايرة ونقوم بإخراج المئات بل الآلاف منها في كل مرة نقوم بعملية الزفير |
Nefesimizdeki bu uçucu organik bileşenlerin analizine nefes analizi denir. | TED | وتحليل هذه المركبات العضوية المتطايرة الموجودة في نفسنا تسمى بعملية تحليل النفس |