Bu işin arkasındaki kişinin bir uçak dolusu insanı havaya uçurmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لَنْ أَتْركَ مَنْ وراء هذا يفجر طائرة محمّلة بالناسِ، |
Clara, ben gelene kadar hayatta kal ve kimsenin bu gezegeni havaya uçurmasına izin verme. | Open Subtitles | ابقي على فيد الحياة يا "كلارا" ريثما أعود ولا تدعي أيا كان يفجر هذا الكوكب |
Loveless'in benimkini havaya uçurmasına izin verdiniz. | Open Subtitles | ياللجحيم، تركت لفليز يفجر لغم |
Y.B.'nin Mad'i uçurmasına izin veremeyiz! Tina Brown işleri yeni düzeltmeye başlamıştı. | Open Subtitles | لا يمكننا أن ندعه يفجر مجلة (ماد) حظ (تينا براون) بدأ في التحسن للتو |
O uzaylının bütün uyduları havaya uçurmasına ve KALKAN hakkındaki tüm bilgileri çalmasına izin verdiniz. | Open Subtitles | تركت ذلك الفضائي يفجر القمر الصناعي. ويسرق كل شيء هناك يختص بمعرفة (الدرع). |