ويكيبيديا

    "uçuyorlar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يطيرون
        
    • تطير
        
    • تحلق
        
    • يطيران
        
    • يحلّقون
        
    • يطيرن
        
    Yani çocuklar boş depoyla gözü kapalı uçuyorlar. Open Subtitles للوصول الي نقطة العودة اذاً رجالنا يطيرون بدون اتجاه بخزانات فارغة
    Bu Roma'lılar iyiymiş. Diğerlerinden daha uzağa uçuyorlar Open Subtitles أولئك الرومان جيّدون يطيرون أفضل من الآخرين
    Bir yıldan daha az bir sürede 65.000 km uçuyorlar. TED فهي تطير مسافة 65000 كيلومترا في أقل من عام واحد
    Her sabah çiftliğe gelmek için 241 kilometre uçuyorlar. TED وكل صباح تطير .. 150 ميلاً إلى المزرعة ..
    Sığırcık denilen kuşlar var. “Sığırcık sürüsü” denilen gruplarla uçuyorlar. Buna büyük bir kuş bulutu da denilebilir. TED هناك تلك الطيور التي تدعى بطيور الزرزور تحلق في جماعة وتدعى بسرب الطيور بشكل عام مشكّلة سحابة كبيرة
    Birbirlerine bu kadar yakin uçuyorlar, manevra yapiyorlar ve bizim pilot onu vurmuyor. Open Subtitles لذا فهما يطيران متقاربان لهذه الدرجة و يتناوران و صديقنا لا يطلق
    Bölgede uçuyorlar, efendim. Galactica bizi kurtarmadan önce birlik indirebilirler. Open Subtitles انهم يطيرون بالجوار ياسيدي ..ربما يهبطوا بقوات
    Bir çift denizkırlangıcı birbirine yakın uçuyorlar resifin üstünde adaya doğru. Open Subtitles زوج من خطاف البحر يطيرون مع بعض فوق جزيرة على الشعاب المرجانية.
    Düz bir çizgide kendi güvercinliklerine doğru uçuyorlar. Open Subtitles لا. إنهُم يطيرون فى خطِاً مُستقيم إلى غيَّتِهِم.
    Ama kuralı nereden bilecekler ki? uçuyorlar işte. Open Subtitles ولكنهم لا يعرفون ذلك، لذا يطيرون على أي حال
    Savaş hızında uçuyorlar. Open Subtitles أنهم يطيرون بسرعة تعادل السرعه المطلوبه في الحرب
    Bu fotoğrafta 4 kişilik bir skydive görüyorsunuz, 4 kişi birlikte uçuyorlar, solda da kameramanın uçuşu görülüyor kamera kafasındaki kasta monte edilmiş bu şekilde tüm atlayışı hem film kaydı hem de hakemlik için kaydedebiliyor. TED في هذه الصورة ترون هناك أربعه طرق للتحليق أربعة أشخاص يطيرون سوياً وعلى اليسار هناك طائرالتصوير بكميرا مركبة على خوذته ليتمكن من تصوير كامل القفزة للفلم نفسه ، وللتقييم
    Bak, Danny, kazlar. Sürüler halinde kuzeye uçuyorlar. Open Subtitles إنظر يا دانى ، الأوز شلات خيوط منهم تطير شمالا
    Aptal değilim. O mekikler New Jersey'in üstünden uçuyorlar. Open Subtitles أنا لستُ أحمق هذه المركبات تطير فوق نيوجيرسي
    Çünkü kuşlar geride bıraktıkları bir şey için eve geri uçuyorlar. Open Subtitles لأن الطيور تطير للمنزل من أجل الطيور التى تركوها خَلفَهُم.
    Ve her akşam o 241 kilometreyi geri uçuyorlar. TED وفي كل مساء تطير 150 ميلاً لكي تعود
    Kuşlar yıldızlara uçuyorlar, sanırım? Open Subtitles الطيور تحلق إلى النجوم كما أعتقد أليس كذلك؟
    Bir baloncuğun içinde uçuyorlar. Başka bir alemdeler. Open Subtitles إنهما يعيشان في فقاعة أوهام لعينة تحلق في الهواء
    Ve şimdi bunca yıl sonra hala başımızın üzerinde uçuyorlar. Open Subtitles والآن؛ ها هي؛ بعد كل هذه السنوات ؛ تحلق فوق رؤوسنا
    O ve yaşlı hanımı, yarın evli turist bir çift edasında Miami'den uçuyorlar. Open Subtitles هو وزوجته يطيران من "ميامي" يتظاهران كسائحين متزوجين.
    Neden eve doğru uçuyorlar? Open Subtitles لمَ يحلّقون لداخل البيت؟
    Savaşa uçuyorlar. Open Subtitles يطيرن للحرب.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد