Eğer uşağın bu onura nail olmayacaksa o zaman maskesini kendim çıkartırım! | Open Subtitles | إن لم يرد خادمك الشرف، فسأزيل القناع بنفسي |
Bunlar; uşağın, bahçıvanın, aşçın, avcın, kâhyan, temizlikçin sofra hizmetçin, oda hizmetçin, bulaşıkçı kadının, ayakkabı giydiricin. | Open Subtitles | هذا خادمك وهذا البستاني طباخك، مراقب الصيد كبير الخدم، مدبرة المنزل خادمة الصالون خادمتك الأخرى |
Haklısın ama bence uşağın yaptığı çok açık. | Open Subtitles | أنت على حق لكن أعتقد أنه واضحا ً أن الخادم هو من فعلها |
Esugei, önce uşağın içsin. | Open Subtitles | ايسوجي ، اطلب من الخادم ان يشرب منه اولا |
Bunu çekince de uşağın geleceğini söylemeyeceksin herhalde. | Open Subtitles | لا تخبرني ، بأنك تسحب هذه لاستدعاء كبير الخدم |
Bay Bates gibi eğitimli bir uşağın bir meyhanede çalışma olasılığı yok gibi! | Open Subtitles | لايبدو ذلك معقولاً أن خادم مُدرّب مثل السيد بيتس يقتنع بالعمل في حانة عامة |
Olmaz, Martha. Bu fazla ileri gitmek olurdu. O senin uşağın, benim değil. | Open Subtitles | لا يا " مارثا " ، هذا كثير إنه خادمك أنت و ليس خادمى |
Hala senin uşağın olduğumu sanıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | مازلت تعتقد أني خادمك .. أليس كذلك؟ |
uşağın yatağını hazırlamış, şimdi gidip yatmalısın. | Open Subtitles | خادمك رتب لك سريركي والان استلقي عليه |
uşağın Jeffrey'nin İngiltere'den geldiğini görüyorum. | Open Subtitles | رايت بأن خادمك جيفري عاد من انجلترا |
uşağın Thomas'ın köye döndüğünü öğrendim. Hayır. | Open Subtitles | لقد سمعت بأن خادمك (توماس) قد عاد للقرية |
Ki mailde işini düzgün yapan bir uşağın sorumluluğundaki kişinin, iş yerinde eşlik etmesi gerektiğini açıklamış. | Open Subtitles | لأنه أوضح بأنه ذلك هو عمل الخادم الصحيح مرافقه اينما كان مكان عمله |
Kâhyalık görevime dönmek isterim efendim ama eğer benim ikinci bir uşağın görevlerini yapmaya devam etmemi... | Open Subtitles | فهمت .. أنا أود أن أعود لواجباتي كرئيسٍ للخدم، سيدي لكن إذا كنت تفضل أن أواصل القيام بعمل الخادم الثاني |
Çünkü ben 2. ve 3. uşağın görevleriyle de uğraşıyorum. | Open Subtitles | لأن لدي مهمات الخادم المتوسط والثانوي لأهتم بها |
Hayır, çünkü uşağın herkesle bir bağlantısı var. | Open Subtitles | لا، لأن الخادم لديه منفذ للجميع |
uşağın emirleri yerine getirmemekte anlaşılmaz ısrarı gözlemlerimi doğruluyor. | Open Subtitles | مقاومة كبير الخدم الغريبة لتنفيذ الأوامر تؤكد ملاحظاتي. |
Su uşağın taşıdığı eski model bir şeyler vardı. | Open Subtitles | كان يوجد بعض البنادق القديمة يحملهم كبير الخدم |
Dört uşağın dört Maybach'a bu kadar yiyecek ve giysi doldurabilmesi harika. | Open Subtitles | من المذهل كيف يمكن لأربعة من الخدم أن يحشروا كمية كبيرة من الطعام والملابس في أربع سيارات |
Daha önce hiç hizmetçiyle uşağın evlendiği bir evde çalışmamıştım. | Open Subtitles | لم أعمل أبداً في منزل تزوج به خادم وخادمة |
Her çoban ve her uşağın bildiği basit gerçekten. | Open Subtitles | من الحقيقة البسيطة التي يعرفها كل راعي غنم أو خادم... |
Bir prensin hayatına karşın bir uşağın hayatı nedir ki? | Open Subtitles | ماذا تعني حياة خادم مقارنة بحياة أمير؟ |
Ne diyorsun be, ben senin uşağın mıyım? | Open Subtitles | ،من تظننى يا ملعون أنت مجرد صبى أحمق ؟ |
Bir uşağın karısının 3 gögsü mü olur? | Open Subtitles | يَعمَلُ زوجة خادمِ هَلْ لَهُ ثلاثة ضروعِ؟ |
Ben senin uşağın değilim. | Open Subtitles | أنا لست كبير خدمك يا صاح |