Belki ayın ufka yakınken büyük görünme nedeni de küçücük ağaçların, evlerin ve kulelerin yakınında bulunmasıdır. | TED | ربما يبدو القمر أكبر قرب الأفق لأنه يقع بجوار الأشجار صغيرة، المنازل، وأبراج في المسافة. |
Beynimizin buna otomatik olarak verdiği karşılık, ufka yakın nesneleri, aslında göründüklerinden daha büyük algılamaktır. | TED | الدماغ يعوض هذا تلقائياً بإدراك الأجسام قرب الأفق بشكل أكبر مما تبدو في الواقع. |
Güneş ufka doğru battığında ve yaratıklar gece uçusuna çıktığında buraya dön. | Open Subtitles | عد إلى هذه البقعه عندما تسطع الشمس في الأفق وترحل مخلوقات الليل |
Toplum olarak yaptığımız şey mutluluğu kavramsal bir ufka doğru itmek. | TED | ما قمنا بعمله اننا دفعنا السعادة فوق الافق المعرفي كمجتمع |
ufka değdiği an... Williamson, sekstantına bak. | Open Subtitles | عندما يستوى الجزء الأسفل منها مع مستوى الأفق ويليامسون انتبة هنا معى |
Kızgın güneş batıda ufka kavuşurken... dağda rüzgar hızını kaybederken... tarla kuşunun nağmeleri sessizliğe karışırken... tarlalarda çekirgelerin sesleri kesilirken... deniz köpüğü uyuyan bir bakire gibi dinlenmeye çekilirken... ve alacakaranlık başıboş dünyayı sararken... yurduma dönüyorum. | Open Subtitles | عندما تنحدر الشمس الملتهبة في السماء الغربية عندما تفنى الرياح بعيدا فوق الجبال عندما تتحول أغنيتي للمروج إلى السكون |
Bakışlarınızı ufka çevirin. | Open Subtitles | و أنظرن للأفق بأعين مفتوحة |
(Alkışlar) Şimdi ikinci ufka yöneliyoruz: içeriği belirleme ve kaldırmada şirketlere yardımcı olacak yazılımı yazmak. | TED | (تصفيق) ونحن الآن نبدأ في ذلك الأفق الثاني: بناء برنامج يساعد الشركات للتعرف وإزالة هذا المحتوى. |
Evimden hatırladığım tek şey ufuktan ufka uzanan bir çim okyanusu. | Open Subtitles | ماذا أتذكّر البيت محيطات العشب من الأفق إلى الأفق أكثر من مكان تستطيعين الجرى فية |
Öne sürülen ilk düşüncelerden biri Ay'ın gökteki görüntüsünün, ufka yakınken gerçekten de daha büyük olduğuydu. | TED | إحدى أول الأفكار المقترحة أن صورة القمر في السماء هي أكبر قرب الأفق . |
Birincisi, şayet olay Ebbinghaus etkisi olsaydı, bulutlardan çok yüksekte uçan pilotlar için Ay yanılgısının kaybolmasını beklerdik, çünkü ufka yakın herhangi daha küçük bir nesne olmayacaktır. | TED | واحد منها ، أنه إذا كان السبب هو فقط تأثير إبنغهاوس عندها سنتوقع أن وهم القمر سيختفي بالنسبة للطيارين فوق الغيوم نظراً لأنه لن تكون هناك أية كائنات أخرى أصغر قرب الأفق. |
Ay'ın, ufka yakınken neden büyük göründüğünü açıklamak yerine, Yakınsak Küçültme Ay'ın tepemizdeyken neden küçük göründüğünü açıklar. | TED | بدلاً من أن يشرح لماذا القمر يبدو كبيراً جداً قرب الأفق تشرح الرؤية مستصغرة التقارب لماذا يبدو القمر صغيراً إلى هذا الحد عندما يكون مرتفعاً . |
Milyonlarca kilometre ötedeki ufka bakıyorsunuz ve tüm gördüğünüz taşmış kanallar ve bu kalın, zengin bataklık arazi. | TED | فأنت تحدق في الأفق في مليون ميل إلى الأمام وكل الذي تراه هو القنوات المغمورة بالمياه والمستنقعات الكثيفة والغنية |
Bulunduğumuz yerin güneybatısında ufka yakın bir noktada. | Open Subtitles | ،منخفضة جدا في الأفق .في الجنوب الغربي من موقعنا الحالي |
Dümdüz ufka, geleceğe bakıyorum. | Open Subtitles | أنظر مباشرّة في الأفق داخل المستقبل |
Kadın, ufka doğru uzanan denizi gösterirken... adam, uçuruma yaklaşmaması için kadını durdurmuştu. | Open Subtitles | أوقفها قرب الحافة بينما كانت تشير نحو البحر الممتد مع الافق |
Ve ufka doğru gidiyordun, döndün ve şu büyük fıçılara çarptın. | Open Subtitles | وأنت غصت بها إلى الافق ، والتفت وقد إنخفضت الى داخل هذه الموجة العملاقة |
Tuhaf hissedersen, ufka bak. | Open Subtitles | فقط انظر الى الافق اذا شعرت بالدوار |
ufka değdiği an... Williamson, sekstantına bak. | Open Subtitles | عندما يستوى الجزء الأسفل منها مع مستوى الأفق ويليامسون انتبة هنا معى |
Ama gene de Kızgın güneş ufka kavuşurken... rüzgar hızını kesip deniz köpüğü uykuya çekilirken... ve alacakaranlık başıboş dünyayı sararken... yurduma dönüyorum. | Open Subtitles | مع ذلك حتى الآن عندما تنحدر الشمس الملتهبة عندما تفنى الرياح بعيدا وتهدأ رغوة البحر ويلمس الشفق شبح الأرض المرتحلة |
Şu ufka bak. | Open Subtitles | انظر للأفق |
Hep uzaklara... ..geleceğe, ufka baktı. | Open Subtitles | طوال حياته كان ينظر بعيدا إلى المستقبل إلى الأفق |