Bilgi öncelikle kısa süreli belleğe gider. Bilgi burada birkaç saniye ve birkaç dakika arasında ulaşılabilir kalır. | TED | تخزن المعلومات أولا في الذاكرة قصيرة المدى، حيث تكون متاحة للاسترجاع من أي مكان في بضع ثوان، أو في بضع دقائق. |
Bu da bir anda mekanı ulaşılabilir hale getirme yönünden bir fark yaratır. | TED | وفجأة تحدث فرقاً بالنسبة لجعل المكان يمكن الوصول إليه. |
Geçiş aynı zamanda eş zamanlı olarak ufkumuzu genişletmemizi, dünyanın ... ... daha küçük ve daha ulaşılabilir olmasını sağlar. | TED | المتحولة توسع كذلك آفاقنا مع جعل العالم أصغر وأسهل المنال. |
Göçebelerin Moğollar'a katılmasıyla bu plan ulaşılabilir görüldü. | TED | في اتحاد شامل مع بدو المغول، بدا ذلك في متناول اليد. |
Teknolojinin kolaylaşması ve daha ulaşılabilir hâle gelmesi gerçeği iş gücünün keyfi ne isterse onu yapmasını serbest kılıyor. | TED | وحقيقة أن التكنولوجيا تصبح أسهل وفي متناول اليد فإن ذلك يحرر المزيد من القوى العاملة لدراسة أي شيء يرضيهم. |
Öğrencilerim için kendimi ulaşılabilir yapıyorum. Bu şekilde güvenlerini kazanıyorum. Bu şekilde öğretiyorum. | Open Subtitles | أنا متوفر لطلابي، هكذا أكسب ثقتهم هكذا أعلّم |
Her zaman benim için ulaşılabilir olmuştu ihtiyacım olan da bu. | Open Subtitles | وهو دائماً يبدو متاحاً لي، وذلكَ ما أحتاجهُ. |
Onların yararlanabileceği ulaşılabilir, kısa zamanda yapılabilecek eğitimler vermeye gayret ediyoruz. | TED | لهذا أردنا التأكد أننا نوفر لهم قيود زمنية محدودة جدََا ويسهل الوصول إليها لتحسين التمرين وبهذا يمكنهم الاستفادة منه. |
Kurbanların son canlı görüldüğü yerlere dayanarak ayrıca tünellerdeki en ulaşılabilir yerlere kalabilecekleri yerlerin ikisini çıkardım. 35 km. uzunluğunda bunlar. | Open Subtitles | بناءا على اخر مكان تم فيه رؤية الضحايا على قيد الحياة بالاضافة للاماكن التى يمكن الوصول اليها فى الانفاق لقد قللت الى اكثر منطقتان يحتمل |
Balığınızın nereden geldiği ve nasıl üretildiği hakkındaki bilgi kolayca ulaşılabilir olmalı. | TED | يجب أن تتوافر البيانات الخاصة بالأسماك مثل من أي تأتي وأين تم صيدها ويجب أن تكون متاحة للجميع |
Gitmesi zor. Bu da, sadece seçkin bir sınıf için ulaşılabilir anlamına geliyor ve bu ciddi bir problem. | TED | ويصعب زيارتها. مما يعني أنها متاحة فقط للنخبة، وهذه مشكلة حقيقية. |
Dünya genelinde birçok firma, aynı teknolojiyi sizler için, hayvan yetiştiricileri için ulaşılabilir yapmaya çalışıyorlar. | TED | حسنًا، العديد من الشركات حول العالم تعمل على جعل هذه التقنية متاحة لجميع الناس مثل مزارعي الخنازير، مثلكم. |
Kolayca ulaşılabilir bir yer olmalı. | Open Subtitles | يجب ان تكون في مكان يمكن الوصول إليه في اي وقت |
Sadece tekne veya uçakla ulaşılabilir. | Open Subtitles | فقط يمكن الوصول إليه عن طريق القارب أو الطائرة |
İlk defa, her şey ulaşılabilir görünüyordu. | Open Subtitles | لأول مرة كل شيئ بدا سهل الوصول إليه |
Bu basit ulaşılabilir insan merkezli çözümlere odaklanan bir girişimdir. | TED | انها مبادرة تركز على حلول بسيطة وسهلة المنال وترتكز على الانسان. |
Hayır, aptalca değil. Tamamen ulaşılabilir. | Open Subtitles | لا ، لا ، أنه ليس سخيف ، أنه سهل المنال كلياً |
Bu genlerin rollerini anlayabilmek son derece ulaşılabilir bir hedef olacaktır. | TED | لفهم دور هذه الجينات سيكون في متناول اليد. |
Çünkü karalama yapmak evrensel olarak ulaşılabilir ve bir sanat formu olarak göz korkutucu değil, insanları görsel kültürün daha yüksek seviyelerine taşımamız için bir kapı olarak kullanılabilir. | TED | لأن ذلك الخربشة في متناول الجميع وهي ليست تميع للفن او عبث فني يمكن الإستعانة بها لحفز الناس وتحريك الشعب إلى مستويات مرتفعة من محو الأمية البصرية. |
Aslında sabun ulaşılabilir durumda. | TED | حقيقةً، الصابون متوفر. |
Ama ayrıca bunu hem internet üzerinden hem de kamu alanlarında herbirimizin kendi hayatlarımızdaki müziği ve görüntüleri bir şekilde kullanarak kendimizin veya sevdiğimiz birinin mirasını bırakmak için ulaşılabilir kılıyoruz. | TED | لكن نحن نعمل على جعل ذلك متاحاً من خلال الانترنت والمساحات العامة كطريقة لكل واحد منا لاستخدام الموسيقى وصور من حياتنا لعمل إرثنا الخاص أو إرث شخص نحبه |
Bu yataklara ancak akıntıların durduğu kısa bir süre için ulaşılabilir. | Open Subtitles | هذه ، يمكن الوصول إليها فقط خلال الخمود القصير للتيارات. |
Bilgi dünya çapında ulaşılabilir ve kalıcı oldu, asla kaybolmadı ve hep üzerine eklendi. | Open Subtitles | عبر المحيطات، في جميع أنحاء العالم. المعرفة أصبحت مُنتشرة ويمكن الوصول اليها و بشكل دائم لا تفقد أَبَداً ويمكن الإضافةُ اليها دائماً. |
Biz yazılımın açık ve kodların ulaşılabilir olması fikrini ulaştırmak istiyorduk. | Open Subtitles | وكنا نود ايصال فكرة ان البرنامج مفتوح .وان النص المصدري متاح |