O büyüklük ile bazı kötü sorunlar ortaya çıkacak, bunlardan biri ulaşım sistemi, nüfusa yeterli gelmeyecek. | TED | وبذلك النمو تظهر بعض المشاكل العملية الحادة احدها نظام النقل ببساطة لن يمكن التعامل معه |
CA: Yani buna dayanarak, bu şekilde görünen Gezegenler Arası ulaşım sistemi'ni geçenlerde tanıttınız. | TED | إذن، بناءً على هذا، قدّمتَ مؤخرًا نظام النقل بين الكواكب، والذي تم تصوُّره على هذا النحو. |
Tüm ulaşım sistemi çöktü. Finans sektörü de dibe vuruyor. | Open Subtitles | نظام النقل فشل تماماً وسوق الارواق المالية نزل للحضيض |
Yerel ulaşım sistemi hakkındaki projesine yardım ettim. Bana daha önce bir trene soygun düzenlendiği oldu mu diye sordu. | Open Subtitles | كنتُ أساعده ببحثه عن نظام النقل المحلّي وسألنيما إنّسُرقتأيقطاراتقبلاً.. |