Kaleye saldırmaya yetecek kadar çok adamları olsa bile onlar daha kaleye ulaşamadan hepsini dondururum. | Open Subtitles | حتّى لو امتلكوا العديد الكافي لمهاجمة القلعة سأجمّدهم قبل وصولهم للبوّابات |
Kaleye saldırmaya yetecek kadar çok adamları olsa bile onlar daha kaleye ulaşamadan hepsini dondururum. | Open Subtitles | حتّى لو امتلكوا العديد الكافي لمهاجمة القلعة سأجمّدهم قبل وصولهم للبوّابات |
O da limana ulaşamadan ölmüş, ama ölmeden önce kaptana adanın görünümü ve yeri hakkında bir şeyler söylemiş. | Open Subtitles | مات قبل وصولهم الميناء، ليس قبل أن يأخذ القبطان... وصف الجزيرة... و أن يحصل على فكره أين تقع |
Yamyamlar tarafında yenmek, fırtınalar tarafından hırpalanmak, karaya ulaşamadan açlıktan ölmek. | TED | ليؤكلوا بواسطة أكلي لحوم البشر, وليضربوا بالعواصف و ليجُعوا حتى الموت قبل الوصول إلى البر |
Öyle sıcak ki bu gezegenlerin hiçbirini ziyaret edemeyiz, ama yapabilseydik oraya ulaşamadan çok önce erirdik. | TED | وهو حاليا, حارٌّ جدّاً لا يمكننا زيارة أي من هذه الكواكب, ولكن إن أمكننا سنذوب قبل الوصول هناك |
Duvara bile ulaşamadan Titanaların saldırısına maruz kaldılar. | Open Subtitles | لقد تمت مهاجمتهم من قبل العمالقة قبل أن يصلوا إلى الجدار |
bu kadar yaklaşmışken... Amacına ulaşamadan herşey berbat olmuş olacak. | Open Subtitles | أنت في رحلة منذ فترة طويلة و عندما أقتربت من الوصول إلى هدفك, بدأت الأمور تتعقد. |
Varış noktasına ulaşamadan taşıdığı kölelerin çoğunu kaybetti. | Open Subtitles | لقد فقدت أغلب عبيدها.. قبل الوصول إلى وجهتها |
Bu da öyle bir patlama yaratır ki uzat giysileriniz yırtılır ve kapıya bile ulaşamadan ölmüş olursunuz. | Open Subtitles | سيخلق إنفجار حادّ جدا يدمر بدلاتكم الفضائية ستكون ميت قبل الوصول إلى الباب |
Ama klinik faz çalışmalarına ulaşamadan aşırı doz ilaç alarak can verdi. | Open Subtitles | لكن قبل الوصول إلى التجارب السريرية ماتت بسبب تناولها جُرعة زائدة كما يبدو |
Efendim, füzeler hedefe ulaşamadan imha edildiler... | Open Subtitles | القذائف دمروا قبل الوصول الى الهدف |
Daha sınıra ulaşamadan hepsi öldürülmüş olur. | Open Subtitles | سيتم قتلهم قبل أن يصلوا إلى الحدود |
Raporlardan biri Carpathia gemisine ulaşamadan öldüklerini yazıyor. | Open Subtitles | واحدة من التقارير تشير لأنه توفي "قبل أن يصلوا إلى "كاربثيا |
Ne yazık ki ben ona ulaşamadan, sahte bir isimle kaçtı. | Open Subtitles | لكن للأسف، لقد غادر البلاد بأسم مستعار قبل أن أتمكن من الوصول إليه. |
Orada kalanlara ulaşamadan önce postalarımızı atıyorlar. | Open Subtitles | أظن إنه يتعلق بالموظفين، إنهم يرمون البريد قبل أن يتمكنوا من الوصول إلى المقيمين. |