ويكيبيديا

    "ulaşmış" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • وصل
        
    • بلغ
        
    • بلغت
        
    • تلقّاه
        
    • رضا من
        
    • يودّ الوصول
        
    • من الولوج
        
    4 dakika 36 saniye düşmüş, saatte 1,100 kilometre hıza ulaşmış. Open Subtitles لقد سقط لمدّة أربع دقائق و36 دقيقة، وصل لـ740 ميلاً بالساعة،
    Ama gemiye siparişin yarısı ulaşmış. - Gerisi Pulau Tekong'a gidiyor. Open Subtitles فقط النصف الذي وصل إلى السفينة البقية في طريقها الى بولاو
    Oradan da ağacın gövdesine geçiş yaparak sonunda en tepeye ulaşmış. TED ثم، انطلاقا من هناك، تسلق اللحاء مباشرة حتى وصل إلى أعلى الشجرة.
    Verilerin bir kısmına bakarsak Çin'in kömür tüketiminin 2013 yılında zirveye ulaşmış olabileceğini görebilirsiniz. TED إذا نظرنا إلى بعض البيانات، يمكننا أن نرى أن استهلاك الفحم في الصين قد بلغ قمته في عام 2013.
    Sanki ulaşılmaz olana ulaşmış ama buna hazırlıksız gibisin." Open Subtitles كأنك بلغت ما يستحيل بلوغة ولن تكون مستعداً لذلك
    Otele sağ salim ulaşmış ve bu sabah saat 10'da otelden ayrılmış. Open Subtitles وصل إلى الفندق و نحن نعرف أنه كان هناك إلى حوالي الساعة العاشرة
    Yani nasıl olduysa, çoğalıcılar, cihaza etkinleşmeden önce ulaşmış olmalılar. Open Subtitles لذا وصل المستنسخون للجهاز قبل أن يبدأ بالعمل
    Anlaşılan Pebrin Mısır'a senden önce ulaşmış. Open Subtitles يبدو أن مرض البيبرين وصل لمصر قبل أن تصل
    Yeneceğinden şüpheliyim, sınırına ulaşmış gibi görünüyor. Open Subtitles نعم ،فحينها يمكن اعتبار بأنه قد وصل لذروة قوته
    "karanlık her zaman ondan önce ulaşmış ve onu bekliyor olur." Open Subtitles فهو يجد الظلام قد وصل قبله دائما و ينتظره
    Beyzbol mecazlarından bahsetmişken sanırım biri dün birince sahaya ulaşmış, bana göre bu yabancıyla seks yapmak anlamına gelmekte. Open Subtitles وبالاستعارة من الكرة, أرى أن هناك من وصل للقاعدة الأولى, والتي أعتبرها النوم مع غريب.
    Bütün kemikleri kırıldığına göre, çok yüksek bir hıza ulaşmış olmalı. Open Subtitles أجل. حسناً، مع كل تلك العظام المكسورة، فقد وصل بكل تأكيد للسرعة القصوى.
    Kafatasının arkasında görünen travmalar bir kırılmayı gösteriyor ki, bu 14 milimetre derinliğe kadar ulaşmış. Open Subtitles هنالك إصابة بالجهة الخلفية من الجمجمة تظهر وجود كسر و الذي وصل الى عمق 14 ملم
    Şirketinizin gizlemeye çalıştığı kimyasal sızıntıda kolu yanınca Henry'e ulaşmış. Open Subtitles وصل الى هنري بعد ان تعرض للحرقة بتأثير المواد الكيميائية التي تحاول شركتك طمرها في الارض
    ...dağın tepesine vardığında Minerva'nın söylediği o yere ulaşmış oldu. Open Subtitles وفوق قمة الجبل حتى وصل الى المكان الذي قالته "مينفرا
    Olayları daha da kötüye götürmek istercesine 1929'da insanlığın açgözlülüğü doruk noktasına ulaşmış. Open Subtitles لجَعْل الأمورِ أسوأِ، ففي عام 1929 وصل طمع البشر إلي اخره
    Dehasının zirvesine ulaşmış olsa da depresyon ve en basit düşünceleri bile aklında tutamayacağı güvensizliğiyle boğulmuştu. Open Subtitles والقوى الأولية في الكون وبرغم من أنه قد وصل إلى قمة عبقريته إلا أنه كان مصابًا بالإكتئاب
    Şikago gibi bir yer gerçekten uluslararası alanda belli bir seviyeye ulaşmış. TED مكان كشيكاغو قد بلغ مرحلة من المكانة الدولية
    Şu anda daha önceden planlanmış yaşa ulaşmış olması mümkün. Open Subtitles من الممكن أنه قد بلغ العمر الذى تم برمجته مسبقا داخلها
    Açlığın kötü evrelerine ulaşmış gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أنّها بلغت طور الجنون التام للجفاف.
    - Çünkü dün 16.58'de ofisime ulaşmış... Open Subtitles لأنّ مكتبي تلقّاه يوم أمس الساعة 04.58 دق
    Tanrının inayetine ulaşmış olarak öleceksin. Open Subtitles أنت رجل طاهر حقاً أنت سوف تموت في رضا من الرب
    Az önce Felicity ile konuştum. Biri Ok'a ulaşmış. Open Subtitles تحدّث إلى (فليستي)، فثمّة أحد يودّ الوصول إلى السهم.
    Bir şekilde tıbbi kayıtlarına ulaşmış. Open Subtitles بطريقة ما تمكن من الولوج .إلى ملفاته الطبية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد