Yani ET önce imkânları kısıtlı olanlara ulaşmalı, diğer şekilde değil, sonucuna ulaştım. | TED | لذا فقد إستنتجت خلاصة أن تكنلوجيا التعليم يجب أن تصل لهؤلاء المحرومين أولاً، ليس بالطريقة الأخرى. |
Müttefikler Hollanda'ya girmeden önce Berline ulaşmalı. | Open Subtitles | يجب أن تصل برلين قبل أن يصل الحلفاء إلى هولندا |
Bu ilanlar gençliğe ulaşmalı ama 10 yaşın altındakilerin almamasına dikkat edin. | Open Subtitles | يجب أن تصل تلك الملصقات لمركز من دون العشرين لكن احذروا ألا يصلوا إلى الأطفال دون العشرة أعوام |
Güvenli bir yere ulaşmalı! Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | يجب أن تصل بأمان ، بأى ثمن هل تفهمنى ؟ |
Fransa'da, Parti'ye ulaşmalı. | Open Subtitles | يجب أن تصل للحزب في فرنسا |