| Yapay ultraviyole ışınları hiç sevmem. Gerçek güneşi hissetmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أكره الأشعة فوق البنفسجية الصناعية . أريد أن أشعر بالشمس الطبيعية |
| Diş fırçası, ultraviyole ışınları altında pleksiglas kutunun içindeki kırmızı olan. Çaktım. | Open Subtitles | فرشاة أسنانه هي الحمراء في حال كان الكأس الزجاجي تحت الأشعة فوق البنفسجية |
| ultraviyole ışınları altında yanan kanı test ettik. | Open Subtitles | لقد قمنا باختبار الدم المستخلص المحترق تحت الأشعة فوق البنفسجية |
| ultraviyole ışınları altında sevimli güneşimiz tehlikeli hareketlerle şiddetle kıvranan büyük kitle haline geliyor. | Open Subtitles | تُصبح شمسنا السخية بمنظور الأشعة فوق البنفسجية كتلةً من النشاط العنيف والخطير. |
| Çıplak gözle görünemeyen ama sadece ultraviyole ışınları altında görünebilen. | Open Subtitles | لا يمكن ملاحظته بالعين البشرية و ينكشف فقط تحت ضوء الأشعة فوق البنفسجية |
| Süvari ultraviyole ışınları sayesinde zayıfladı. | Open Subtitles | إننا نُبقي "الفارس" بحالة ضعيفة تحت تأثير الأشعة فوق البنفسجية. |
| ultraviyole ışınları ile. | TED | وذلك باستخدام "الأشعة فوق البنفسجية". |
| ultraviyole ışınları sağlık açısından tehlikelidir, cildimizdeki hücrelere zarar verir, cilt kanserine neden olur, göz hücrelerimize zarar verir, katarakt gibi hastalıklara neden olurlar. | TED | إن الأشعة فوق البنفسجية في الواقع هي خطر على الصحة. فيمكنها أن تلحق الضرر بخلايا الجلد لدينا، مسببة سرطان الجلد، ويمكنها إلحاق الضرر بخلايا العين مسببة أمراض العيون مثل "عتامة العين". |