ويكيبيديا

    "umutsuz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يائس
        
    • اليأس
        
    • اليائسة
        
    • خاسرة
        
    • ميؤوس
        
    • يائساً
        
    • يائسة
        
    • اليائسين
        
    • يأس
        
    • ميئوس
        
    • اليائس
        
    • الأمل
        
    • باليأس
        
    • بائسة
        
    • بائس
        
    - ben umutsuz vakayım - hayır sadece asanı çok fazla sallıyorsun. Open Subtitles انا يائس انت فقط تلوح عصاك اكثر مما يجب , جرب هكذا
    Tek gördüğüm kızını kurtarmak için yalan söyleyen umutsuz, acınası bir adam. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي أراه.. هو رجل يائس ومثير للشفقة، يكذب لينقذ ابنته
    Shannen Doherty elime özgeçmişini tutuşturduğundan beri bu kadar umutsuz bir garson görmedim. Open Subtitles لم أرى نادلة بهذا اليأس منذ أن تراجعت عن ضرب شانين دورتي بالأمس
    Duygularımı bastırmak için çok uğraştım ve... sonucunda umutsuz bir hayata boyun eğdim. Open Subtitles حاولت بكل جهدي ان اتجاوز مشاعري وأن اكيف نفسي مع حياتي الهادئة اليائسة
    Ne zaman havlu atar bazen umutsuz vakaların olabileceğini kabul edersiniz? Open Subtitles متى ترمي المنشفة, اعترف أنه أحيانا قضية خاسرة هي هكذا فقط
    Şimdi bunun ne kadar umutsuz bir hayal olduğunu görüyorsunuz. Open Subtitles لكن ألا تعتقد بأنّ هذا هو فشل ميؤوس منه الآن؟
    Artan işkenceden dolayı şüphelinin giderek daha umutsuz ve dengesiz hale geldiğini düşünüyoruz. Open Subtitles بسبب التعذيب المتصاعد نحن نعتقد أن هذا الجاني يصبح يائس ومتقلب بشكل متصاعد
    umutsuz ve bu gece paraya ihtiyacı olan biri için bir seçenek olmayacak. TED لن يكون خيارًا لشخص يائس وبحاجة إلى المال الليلة.
    Değerli eşyalarını yaşlı bir rehinciye sattıktan sonra gitgide daha da umutsuz hâle gelince, kadını öldürme ve soyma planı yapmaya başlıyor. TED ولأنه يائس على نحو متزايد بعد بيع آخر الأشياء الثمينة لديه إلى مرابية مسنة، عزم على خطة لقتلها وسرقتها.
    Bir umut görür gibiyim. ama önlemek istediğimiz kadar umutsuz bir çaba ister. Open Subtitles اننى أتلصص على بعض الامل فاننى يائس أن أمنع الامر
    Bu adam umutsuz bir durumu idare etmesini biliyor. Onu onbaşı yap. Open Subtitles يعرف كيف يدافع من موقع يائس , إرفعه إلى عريف
    Ama sonra gidişat kötüleşince umutsuz oluruz ve sorarız: Open Subtitles لاحقا، عندما الأمور لا تسير على ما يرام شخص ما سيصيبه اليأس ويسأل: ربما أن الرب لا يراقبنا؟
    Ve en umutsuz anlarımda nihai kaderim konusunda haklı olabilir mi diye düşündüm. Open Subtitles و لحظاتي اليائسة و أتساءل إذا كانت محقة بخصوص قدري في نهاية المطاف.
    Dwight, Duke'ün umutsuz vaka olduğunu düşündüğünü biliyorum ama... Open Subtitles دوايت ، أنا أعلم أنك تعتقد أن ديوك قضية خاسرة ، ولكن
    Evet, çektiğin bir fırtta seni umutsuz bir bağımlı yapıyor. Open Subtitles نعم ، فقط إستنشاق واحد و يجعلك مدمن ميؤوس منه
    Arabayı o şekilde çarpmak için epeyce umutsuz hissetmek gerekir. Open Subtitles لا بد أنك كنتَ يائساً حقاً لتحطم سيارتك بهذه الطريقة
    Sadece "bir ailem olması için son umutsuz şansım" gibi birşey. Open Subtitles انه فقط شيئا ما مثل اخر فرصة يائسة ليكون لدي عائلة
    Öyleyse tamam oradaki tüm umutsuz insanları tükettik hepsi gürbüz ve sağlıklı ve varlıklı. Open Subtitles والذي يكون ذلك المثل الآخر حسنا الناس لم تعد يائسة. حسنا لقد قمنا باستخدام جميع الناس اليائسين هناك
    umutsuz bir çabayla direndi, ama etkisiz hale getirildi. Open Subtitles قاوم في يأس لكنه تغلبت عليه عناصر الشرطة
    Sonra umutsuz bir hastalığa yakalandı. Open Subtitles ثم أصيب بمرض ميئوس. لم أكن أستطيع زيارته حتى.
    Fin, 3 kısa hafta içinde benim umutsuz saplantımı senden, Talullah'ın annesinden ve şimdi de ta New York'ta James'ten duydu. Open Subtitles فين , خلاص ثلاث أسابيع قصيرة سمع عن هوسي اليائس منك ومن والدة تالولا والآن من جيمس طوال الطريق إلى نيويورك
    Yani durumun umutsuz olduğunuz söylemek doğru değil, çünkü eğer çeşitli teknolojileri entegre edersek gerçekten de fark yaratabiliyoruz. TED لذا أن نقول أن الأمل مفقود هو ليس بالشئ الصحيح ، لأننا بإستطاعتنا إحداث التغيير إذا دمجتم التقنيات المختلفة.
    Her ne kadar sunumuma daha yeni başlamış olsam da, yapmaya çalıştığım ilk şey değil bu değildi ve biraz umutsuz oluyordum. TED ولكن مع ذلك لقد بدات هذا العرض للتو لم يكن هذا الامر الاول الذي حاولت القيام به لقد بدأت اشعر باليأس
    Umarım bu, onu geri kazanmak için gösterdiğin umutsuz bir çaba değildir. Open Subtitles اتمنى فقط الا يكون ذلك محاولة بائسة لابقائه فى حياتك
    Öyle görünmeyebilir ama kocam umutsuz bir kadın avcısıdır. Open Subtitles هذا مالا يبدو عليه، لكن زوجي ملاحق نساء بائس

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد