Ya kovana nasıl döneceklerini unuttular ya da sadece ortadan kayboldular. | TED | إما أنهم قد نسوا طريق العودة لخليتهم، أو أنهم ببساطة قد اختفوا. |
Beraber olmamaları gerektiğini unuttular. Şimdi ise yapışık yaşıyorlar. | Open Subtitles | لقد نسوا هم لم يفترضوا أبدا أن يكونوا مع بعض والآن هم علقوا |
En ağır kapılar. İçerde güvende olduklarını düşündüler. Ama kapıyı kitlemeyi unuttular. | Open Subtitles | إعتقدوا بأنّهم سيكونون فى امان لكنّهم نسوا اغلاق القبو. |
Yiyecek bir şeyler getirmelerini söyledim ama unuttular herhalde. | Open Subtitles | طلبت منهم أن يعدوا لك أشربه منعشه لابد إنهم نسيوا |
İnsanlar böcek açısından zengin tarihlerini tamamen unuttular. | TED | نسي الناس ببساطة تاريخهم المليء بالحشرات. |
NASA'daki aptal babalarım bugün doğum günüm olduğunu unuttular. | Open Subtitles | والداي المثلين في ناسا نسيا بأن اليوم هو عيد ميلادي |
Ya da sadece nasıl insan olunduğunu unuttular. Şimdi sadece hiçbir şeyler. | Open Subtitles | أو أنهم نسوا أن يكونوا كذلك فقط نأتى للا شيء |
Gidip yiyecek bir şeyler getirecektim, çünkü bana getirmeyi unuttular, yani siz çocuklar konuşmaya izinli değil misiniz? | Open Subtitles | كنت أريد إحضار شيء للأكل نسوا إحضار شيء لي هل أنتم ممنوعون من الكلام؟ |
Köydekileri unuttular, daha sonra da bütün sülaleyi aldırttılar buraya. | Open Subtitles | لقد نسوا الناس في القرية و بعدها أحضروا كلّ عائلتهم إلى هنا |
Özel birim eğitiminde bunu öğretmeyi unuttular mı Nick? | Open Subtitles | هل نسوا تَعليمك ذلك في مجال خاصّ، نيك؟ هه؟ |
İnsanların hayatını kurtardığımızı unuttular, ya da unutmuş gibi yapıyorlar. | Open Subtitles | لقد نسوا أو تناسوا، أننا بالحقيقة أنقذنا حياتهم |
Sovyet tehlikesinin ne denli gerçek ve yakın olduğunu unuttular. | Open Subtitles | نسوا أن التهديد السوفياتي كان قريباً جداً |
Bu yüzden kim olduklarını ve sahip oldukları şaşırtıcı gücü unuttular. | Open Subtitles | لذا هم نسوا من يكونون و القوة الرائعة التي يمتلكونها |
İngilizler hindistandan çıktı,ama Ranbeer'i götürmeyi unuttular. | Open Subtitles | هؤلاء الانجليز خرجوا من الهند لكنهم نسوا أن ياخذوا رانبير معهم |
Bu adamlar canlarının derdinde. Umut etmeyi unuttular. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال مرعبون لحياتهم إنهم نسوا كيف يتمنّون |
Ateş, savaş ve çılgınlıklarla dolu karabasanlarını unuttular. | Open Subtitles | هم نسوا كوابيسهم من النيران والحروب والجنون |
Çünkü masadayken söylemeyi unuttular | Open Subtitles | لأنهم نسوا أن يتلوا صلاة المائدة على طاولة الطعام |
Hücremin kapısını kilitlemeyi unuttular. Ben de koşmaya başladım. | Open Subtitles | نسوا أنهم لم يقفلوا بابي، بعد لذا فررتُ راكضةً |
İnsanlar bu yasayı unuttular ama beyaz bir erkek, herhangi bir insanı tutuklayabilir. | Open Subtitles | الناس قد نسيوا ذلك الشيئ لكن أى ذكر أبيض يستطيع إحتجاز أى شخص أخر |
Bu sürecin bir zamanında, dini liderlerimiz insanları huzursuz etmenin bizim işimiz olduğunu unuttular. | TED | حسناً، عند مرحلة ما، نسي قادة الدين لدينا أن مهمتنا جعل الناس يشعرون بعدم الإرتياح. |
Ve o doğduğu için o kadar sevindiler ki, beni adeta unuttular. | Open Subtitles | وكانا سعيدان بولادته بحيث نسيا أمري |
Sadece kim olduklarını unuttular. | Open Subtitles | هم تناسوا فقط من هم. |
Tüm eski düşmanların, seni bir anda unuttular mı sanıyorsun? | Open Subtitles | كل اعدائك القدامى هل تتوقع انهم نسوك |
Kafamı öyle gömdüm ki, benim hakkımda her şeyi unuttular. | Open Subtitles | أخفيتُ نفسي كثيراً حتي نسوني تماماً |