"La Gabirella'daki üç unutulmaz gecenin anısına." La Gabriella onun yatı oluyor. | Open Subtitles | فى ذكرى ثلاث ليالى لا تنسى على ظهر جبريلا ، الياخت خاصتها |
Ve aklınızda bu garip hafıza yarışmasını hatırlatmanızı ve ilk iş ondan bahsetmenizi sağlayacak oldukça çılgın, garip ve unutulmaz bir görüntü canlandırırdınız. | TED | وتقوم بتخيل صورة جنونية وسخيفة ولا تنسى أبداً لتذكيرك بأن أول شيء تود التحدث عنه هو هذه المسابقة الغريبة جداً |
Başladık ve önümüzdeki 53 saat boyunca yoğun ve unutulmaz bir yaşam tecrübesi edindik. | TED | وقد بدأنا، وطوال ال53 ساعة التي تلت، كانت تجربة حياتية صعبة، لا تُنسى. |
Hikaye 1983 yılının unutulmaz baharında başlıyor. | Open Subtitles | هذه القصة بدأت في فصل ربيع 1983 الذي لا ينسى |
Size söz veriyorum bugün unutulmaz ve sıradışı şeyler göreceksiniz. | Open Subtitles | أعدك بأنكى سترى عصر اليوم حدثاً فوق العادة لا يُنسى |
Ne zaman hayatımda unutulmaz bir deneyim olsa, onu, bu beş duyu günlüğü gibi olan grafiğe kaydederim. | TED | وفي أي وقت مررت فيه بتجربة لا تنسى في حياتي, قمت بتسجيلها على هذا الرسم البياني كمذكرة للحواس الخمسة. |
Bu iş bisiklete binmeye benzer. Hiç unutulmaz. | Open Subtitles | إنها مثل ركوب الدراجة لا يمكنك أن تنسى كيف تفعلينها |
Annesinin, unutulmaz hatırası, onu, intikam yolculuğunun tek bir günü bile yalnız bırakmıyordu. | Open Subtitles | ذكريات لا تنسى عن أمها غمرتها بالحزن لكن رحلة ثأرها كانت بعيدة عن النهاية |
Ağır siklet ünvan maçına hoş geldiniz, bu unutulmaz bir maç olabilir. | Open Subtitles | أهلاً بكم فى مباراة اللقب للوزن الثقيل التى ربما لن تنسى |
Hayatımızın en unutulmaz tatili olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن تكون هذه هي العطلة التي لا تنسى في حياتنا |
Hayatımızın en unutulmaz tatili olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن تكون هذه هي العطلة التي لا تنسى في حياتنا |
Yüzlerce vatozun arasında dalmak gerçekten unutulmaz bir deneyim. | TED | إن تجربة الغوص ضمن المئات من أسماك شياطين البحر هي حقّا تجربة فريدة من نوعها ولا تُنسى. |
Ara sıra arkadaşlarla toplanır, ...unutulmaz saatler geçirirdik. | Open Subtitles | كنا نجتمع مع أصدقائنا من حين إلى آخر ونقضي بضعة ساعات لا تُنسى. |
Nişan partimiz unutulmaz bir gece için herkesi bir araya toplayacaktı. | Open Subtitles | سيحشد حفل خطبتنا الجميع لما سيكون أمسية لا تُنسى. |
Kral'ın doğum gününün unutulmaz bir olay olmasını istiyorum. | Open Subtitles | اريد عيد ميلاد الملك أن يكون حدثا لا ينسى |
Çocuklar, 2010 sonbaharında ilk Şükran Günü yemeğimi verecektim ve bunun unutulmaz bir gece olmasını istiyordum. | Open Subtitles | يا أطفال ، في طيزي 2010 استضفت عيد الفصح في مسكني لأول مرة ، وأردته يكون أمراً لا ينسى |
Her biri unutulmaz sanat eseri, her biri olduğumuz kişinin duvarında birer tuğla. | TED | كل عمل من تلك الأعمال جزء من فن لا يُنسى, و لبنة في حائط معرفتنا بأنفسنا. |
Ve işte eğlenceli kısım Final Maçı ne kadar unutulmaz olsa bile yirmi üç yıl geçti ve ben kimin kazandığını bile hatırlamıyorum kahretsin, kimlerin oynadığını bile hatırlamıyorum. | Open Subtitles | وهنا الجزء المضحك، الذي لا يمكن نسيانه مثل تلك المبارة الآن و بعد مضي 23 عاماً لا أتذكر من الذي فاز |
Bazı şeyler asla unutulmaz. | Open Subtitles | :بَعْض الأمورِ،التي لا أَستطيعُ نسيانها طوال عمري |
Gecelerimizi birlikte unutulmaz kılan sadece cinâyet değildi. | Open Subtitles | إنها ليست جريمة القتل الوحيدة التي جعلت ليلتنا معاً لاتنسى |
Sonunda buldum. unutulmaz bir kız. | Open Subtitles | قال وجدت تلك المرأة التي لن أنساها |
Ama berbat edersen, kardeşim sana unutulmaz bir saç tıraşı yapar. | Open Subtitles | لكن إذا أفسدتها، أخي سيحلق لك تسريحة لن تنساها طيلة حياتك |
Çocuğun kalbi, kontrolü dışında unutulmaz bir trajedi yaşıyor. | Open Subtitles | قلب الولد ، خارج عن السيطرة . لتُخلق مأساة غير منسية |
Çünkü bir çifti birbirine yakınlaştıran en önemli şeyler paylaşılmış deneyimler ve unutulmaz anlardır. | Open Subtitles | لأن الخبرات المشتركة و اللحظات القابلة للذكرى هي ما تقرب الزوجين معاً |
Suyla dolu olan baobab, unutulmaz bir gösteri sergilemeye hazırlanıyor. | Open Subtitles | يتدفّقْ الماءِ، الباوباب يُهيّئُ نفسه لعرضِ لاينسى. |
Bu haftayı senin için unutulmaz bir hafta yapacağım. Güzel. | Open Subtitles | حسناً , سأجعل هذا أسبوع لن تنساة أبداً |
Birlikte olduğumuz bu anı sıcacık ve unutulmaz bir ana dönüştürmemekle ve sonsuzlaştırmamakla da aptallık etmiş olurum. | Open Subtitles | ويَجْعلُ وقتَنا سوية a يُدفّئُ , لحظة رائعة الذي يُمْكِنُ أَنْ يَنْموَ ويُطوّرَ إلى العديد مِنْ اللحظاتِ، العديد مِنْ الساعاتِ، وإلى الشيءِ المهمِ جداً. |
Ama yine de geleceğe ışık saçarlar ve buna neden olan kişiyi unutulmaz kılarlar. | Open Subtitles | معظمهم إنتهوا قبل ان يبدأوا رغم أنها تلقي الضوء على المستقبل وتجعل الشخص الذي أنشئهم لا يٌنسى |